'Özel' Hurmacı
Haberin Devamı ›
Aslında çok uzun zamandır yazmak istiyordum, bu maça denk geldi, ilaç oldu. Bu çocuk öteden beri gıpta ile izlediğim müthiş bir yetenek. Mücadelesiyle, becerisiyle, oyun zekasıyla ve lider karakteriyle ‘özel’ bir futbolcu...
Damarlarında ve ruhunda kara lahana ve mısır ekmeği kombinasyonunun inatçılığını ve terbiyeli asiliğini taşıyan sağlam bir yetenek. Dayısı da bir ‘mücadele’ abidesiydi.
Bu ‘özel’ adamın, Aykut Kocaman gibi bir fenomenin rahle-i tedrisinden geçmiş olması, O’nun elinde yoğrulup serpilmesi de ayrıca özel bir durum.
Tek sıkıntısı üst üste uzun sakatlıklar yaşamış olması... En büyük handikapı da Fenerbahçe gibi ‘gel-git’leri ve çalkantısı bol, anında bir uçtan diğer uca savrulabilen, uçlarda yaşayan büyük bir camianın ağırlığını kaldırıp kaldıramayacağı... Hem zihnen, hem bedenen, hem de ruhsal olarak.
Bence hâlâ güçlü değil, hâlâ yeterince cesur değil. Kapasitesinin yarısıyla bile oynamıyor henüz. Daha hâlâ uyum ve adaptasyon evresinde... Bu süreci kısaltmak da kendi elinde... Çalışması, çok çalışması ve daha çok çalışması lazım.
Daha önce fiyakalarla gelip, kuyruklu yıldız gibi yok olan, kendilerine kelepçe vuran, futboldan ve formadan uzaklaşan asalaklara baksın ve ders alsın derim.
Kılavuzlarını kargalardan seçmez, Aykut hoca ile Lemi dayısını örnek alırsa, herkesi uzun yıllar hayran bırakır. Umarım bu maç, özgüven ve moral açısından bir başlangıç olur.