Arama

Popüler aramalar

Rüzgâra karşı

Abone OlGoogle News
Haberin Devamı

Öyle ki daha takımlar sahaya çıkarken tutulan pankartı okumak bile mümkün değil, 'boş mesaj' bölümü dışında.Fenerbahçe'nin oyun içi dalgınlık ve hamlesizlik gibi kronikleşmiş hastalığı hemen kendini belli ediyor. Edu yine yalnız adamı oynuyor.Her şeye rağmen, Gökhan köşeyi göstermeye fırsat bulamadan, Tuncay'ın kafa topu ağlarla kucaklaşıyor.Hemen ardından ribaunt toptan ikinci golü kaçırınca da, Mehmet Nas'ın önüne düşen topa rüzgarı sığınarak çok uzaktan savurduğu şut, bu ribaunt sorununu beraberlik golüne dönüştürüyor. Volkan'ın 'gözlemci' sıfatı ağır basıyor ama rüzgarın hala kime ne zaman yardım ettiği netleşmiş değil. Belli ki hakemlerin Fenerbahçe'ye uyguladığı frikik ambargosu kalkmış. Ancak Alex frikikten gol atmayı çoktan unutmuş. İlk vuruşta ortaya bir 'dejavu' manzarası çıkıyor. Aynı statta yine aynı takım karşısında, 3 yıl önce van Hooijdonk'un kaçırdığı penaltıyı aratmayan bir vuruş. 'Kejo'nun üstüne tırmanmak da hala serbest. "Kahraman Bakkal Süper Yanal'a karşı" oyunu da yeniden perde diyor. Taktik fauller hız kesmeden ama hız kesmek adına son sür'at devam ediyor.Ceza bu kez 'seyircili sürgün', ama Fenerbahçe 'seyircisiz' gibi oynuyor. Çünkü bu takım seyircisiz oynamaya zaten alışık ama 'taraftarsız' oynamaya alışık değil. Futbolundaki kekemelik de sanırım ondan.Derken bu kez sahadaki Aurelio da 'Mehmet' yanını hatırlıyor, yani Mehmetler'in kırmızı-siyah değil, sarı-lacivert olanı, yani çikolatalısı çıkıyor ortaya. Tabela eşitliği bir kez daha Fenerbahçe lehine bozuluyor. Ve 2-1 oluyor. Öyle bir gol ki, Semih Saygıner'e bile şapka çıkartır. Ayaklar ıstaka, gol karambol değil, tam anlamıyla 'üç bant' güzelliği ve estetiğinde. Gökhan'a yine 'köşe gösterme' fırsatı vermiyor.82 ve 83'te art arda gelen sarı-lacivert ataklarda, bu kez Edu ve Can peşpeşe köşeyi gösterince, Gökhan da tavır koyup, topları tokatlıyor. Kejo 74. dakikada alakasız bir pozisyonda çene sendromuna tutulunca, 'Sırp' bu yüzden, kırmızı kartı görüyor. O andan itibaren de kahvehanelerde 'bam-güm' ya da 'doldur-boşalt' olarak tanımlanan tuhaf futbol başlıyor.Fenerbahçe 3 dakikalık 'duraklama', sarı lacivertli futbolcular tarafından 'duraksama' tarafından algılanınca, uzadıkça uzuyor. Ancak sonuç değişmiyor. Ateş topu şampiyonluk yarışındakilerin kucağına bırakılıyor. Ve gözler seyircisiz ama kesinlikle taraftarlı oynanacak Denizlispor maçına çevriliyor.