Şampiyon belli
Haberin Devamı ›
Fenerbahçe’nin yakın tarihinde görülmemiş istikrarı sayesinde son 4 yılda yakaladığı 3 şampiyonluk, rakiplerinden daha çok medyanın canını sıkmış anlaşılan. Çünkü durum tamamen bunu gösteriyor.
Gizli bir konsensüs varmış gibi daha sezon başında favoriyi değil, şampiyonu ilan ettiler. Bu senaryoda Fenerbahçe yarışta ‘plase’ bile değil. Bu durum sezon boyunca yaşanacak komedinin de ipuçlarını şimdiden açık açık gösteriyor.
Heyecan düşmesin, reyting ve tirajlara zeval gelmesin diye bir dünya abukluk sergilenecek, Sarı-Lacivertle taraftarlar yine ağır bir manüplasyon, spekülasyon odaklı kışkırtma, bezdirme ve soğutma testinden geçirilecek. Sinirler de, sınırlar da zorlanıp, utanmazlığın dozu artırılacak. Bu uğurda mesleğin onuru bile güya ‘tarafsızlık’ maskesiyle ayaklar altına alınacak. Nitekim şimdiden başladı.
Başkalarının transferlerini kutsamak için eleştiri adı altında Roberto Carlos, Alex, Kezman aşağılanıyor. Baksanıza, yıllardır konuşmaları, sorgulamaları gereken yerlerde yutkunanlar, ‘gık’larını bile çıkaramayanlar, söz konusu Fenerbahçe olduğunda acımasız bir cengaver kesiliyor. ‘Doğrucu Davut’ pozlarıyla turkuvaz formanın 50 bin, sarı-beyaz formanın yok satmasından, kombineye yönelik talepten rahatsızlıklarını her fırsatta dile getiriyorlar.
Yani Fenerbahçe taraftarı her yıl forma aldığı için, lisanslı ürün aldığı için, tribünleri doldurduğu için, kulübünü ‘Büyük Yürüyüş’ yolunda koşulsuz desteklediği için aptal, embesil ve zavallı ilan edilecek neredeyse.
Peki kim bunlar? Hayatları boyunca Fenerbahçe için beyaz yumurtlamamış, bir tek iyi rüya görmemiş zeka küpü(!) duayen kalemşörler. Bu kulübün çıkarlarını, taraftarından, yönetiminden, futbolcularından ve teknik direktöründen daha çok düşündükleri iddiasındalar üstelik. Baksanıza ha bire ‘ruh’ çağırıyorlar. Biraz inandırıcı olsalar, dinleyince, okuyunca adamın gözünü de yaşartabilirler.
Bırakın onlar kimlere güzelleme döktürüyorsa döktürsün. Fenerbahçe’nin övgülere, favori ilan edilmeye, güzellemelere hiç ihtiyacı yok. Kulüplerinin geleceğini satma pahasına, tuhaf angajmanlarla uçuk rakamlara futbolcu transfer edenlerin, kendine borçlandırıp batağa sürükleyen, geleceğini kırdıranların hevesi olabilir bu ancak.
Taraftarı taraftarlığını, futbolcusu futbolculuğunu, teknik adam teknik adamlığını yani herkes yapması gerekeni yapsın yeter. Bu kulübün içi boş tartışmalara, boş övgülere ya da yergilere israf edecek zamanı da, enerjisi de yok artık. Kaldı ki; geçici şampiyonluklardan çok büyük ve önemli kalıcı hedefleri var. O halde herkes yoluna... Günü kurtarma adına geleceklerini satanlara inat!