Sen uyursan, Türkiye uyur!

Haberin Devamı ›
Sadece O’na karşı kamikaze gaddarlığıyla, sakatlamacasına oynuyorlar. Ne şiddet, bu celal; anlayan beri gelsin. Yaralı, yarım, eksik ve santrforsuz Fenerbahçe bile hâlâ takviyeli hatır şikesi çetesinin toplamından daha çok daha fazla, çok daha tam. Hatalara ve yanlışlara rağmen bu böyle... Ne yaptılarsa çökertemediler, ne yaptılarsa yıkamadılar, ne yaptılarsa teslim alamadılar. Şimdiki zamanlarda Fenerbahçe karşısında hata yapan her hakemin, her futbolcunun, her teknik direktörün de gözaltına alınma, tutuklanma en azından ‘seyirden men edilme’ riski de var ki; hey ki hey, vay ki vay! Herhalde yolu Sarı-Lacivert’ten geçen “olağan şüpheli” Deniz Barış’tan daha büyük stres, daha berbat bir korku yaşayan yoktu dün akşam. İlk yarı öyle böyle bitti. Kritik süreç beklenenden, öngörülenden, istenenden ve tasarlanandan çok daha az bir hasarla atlatıldı. Artık Fenerbahçe ve Fenerbahçeliler için kendilerine bunu yapanları sahada da, saha dışında da eze eze yenerek dize getirmek, hesaplaşmak tarihi bir boyun borcudur. Direnişle, dayanışmayla, sevgiyle, kombineyle, biletle, formayla, kartla, transferlerle, futbolla, mücadeleyle yenme vaktidir. Uyumayarak, unutmayarak, alışmayarak, pes etmeyerek, eksildikçe çoğalarak en fakirinden en zenginine topyekün bir özveriyle yeniden dirilişe imza atma, meydan okuma vaktidir. Biat edenlere, teslim olanlara, alkış tutanlara, aman dileyenlere, medet umanlara, beslemelere, yardım ve yatakçılarına gücünü gösterme vaktidir. Hemen, şimdi, derhal!