Arama

Popüler aramalar

Su küçüğün söz büyüğün

Haberin Devamı

Açıkçası Galatasaray tribünleri ile futbolcularındaki gerginligi izah edebilecek, anlamlandıracak bir kelime bulabilmek hayli zor. Ne de olsa altı da üstü de ‘Anneler Ligi’ değil mi bu? Sarı-Kırmızılı’ların bu ligle ilgili hiçbir hesabı olamayacağına göre, olsa olsa Galatasaray’ın kendi tribünleri tarafından sabote edilmesi olabilir.Son yılların tansiyonu sahada en düşük, tribünlerde ise en yüksek derbisini izledi milyonlar. İlk 18’de bile olmayan Hasan Şaş, senaryonusunu kendilerinin yazdığı gerilim filminin başrolündeydi. Hayli sulak bir Meciyeköy gecesinde, önce tribünleri alkışlayan Tümer ortaladı, ardından Lugano gerçek Fenerbahçeli oldu. Bu abuk cesaret cezasız kalamazdı, kısa sürede ‘sorry kart’ı gördü doğal olarak.Normal şartlarda, futbolun futbol olarak oynandığı ve görüldüğü iklimlerde, her ahval ve şerait içinde durdurulması gereken maçtı. Ancak geçen yıl Denizli’de oynanan utanç maçını temize çekmek için, bu da tatil edilmedi doğal olarak. 39’da Edu Ümit Özat’ın ortasına kafayı vurduğunda, vaftiz töreni gerçekleşiyor ve o da ‘gerçek Fenerbahçeli’ vizesini alıyordu.Sahaya koltuk parçaları da yığınak yapmaya başlayınca, 48’de Demirlek bile dayanamayıp, yardımcılarını yanına çağırdı ve sahayı güzel bir temizletti. 56’da bir daha çağırdı ve soyunma odasına kapandı. Herhalde geçen yılki 16 dakikayı hatırlatmak amacıyla, tam 16 dakika sonra sahaya çıktı.Kronometreler bile şaşırmıştı artık. Futbolu da futbol olmaktan da, futboldan da soğutmuşlardı. Öncelikle Fenerbahçeli futbolcuları kutlamak gerek. Hiçbir provokasyon yapmadıkları gibi her türlü provokasyona karşı dimdik ve soğukkanlı bir şekilde ayakta durdukları için. İki gol attılar ama sevinmek için tribünlerine bile koşmadılar. çok dirayetli ve sportmendiler.

Yazarın Diğer Yazıları
Tümü