Arama

Popüler aramalar

Susma Başkan!

Haberin Devamı

Ülkenin içinde bulunduğu ahval ve şerait içinde, Aziz Yıldırım’ın gözaltına alınması, tutuklanması, itibarsızlaştırılması benim için zerre kadar sürpriz olmazdı ve zaten de olmadı. Beni şaşırtıp, hayal kırıklığına uğratacak tek şey; bu soruşturma dosyasından, şike ve teşviğe dair somut ve kesin delillerin
çıkması olur. Zaten öyle bir şey ortalığa dökülmedikçe benim için tek kriter Aziz Yıldırım’ın ne söylediği olacaktır. Bu şike ve teşvik işleriyle yıllarca uğraşmış, hatta hapis cezası kapsamına alınması için kendini yırtmış, futboldaki çete düzenini yıkmış bir adamdan söz ediyoruz. Hem de devlet-derin devlet-siyaset- derin siyaset-cemaatcemiyet- mafya-medya ittifakıyla oluşmuş çeteyi yıkan adamdan. Yıldırım’ın bunlarla uzlaşmayı reddeden inatçılığını, asla taviz vermeyen keskin tavrını en yakından bilenlerden biriyim. Bunun için hem kulübü hem de kendisi bedel ödedi. Zaten bunu da göze almıştı. Sağlığını, ailesini, işini ve hayatını hiçe saydı. Çok ıslandı ama uslanmadı ve sonunda da hepsini yerle bir etmeyi başardı. Kulübün eklem noktalarından kılcal damarlarına kadar işlemiş çeteyi, uzantılarını ve zihniyeti kapı dışarı etti. Şimdi, o uzantılardan ‘çete’ oluşturmakla suçlanıyor. Hem de ‘silahlı çete’... Necip Fazıl’ın dediği gibi. “Baba katiliyle baban bir safta” durumu... Etrafında olmasını eleştirdiğim bazı dalkavuk ve soytarılarla aynı dosyada adının geçmesi, bence hepsinden daha aşağılayıcı ve yakışıksız bir zulüm.. Bir Habur’dan gerilla kıyafetiyle girenlere yapılan muameleye, bir de Aziz Yıldırım’a reva görülene bakın ve kıyaslayın! Evraklardaki ‘adres’ hanelerini de ıskalamayın. Gelinen noktada Fenerbahçe cephesinde saçmasapan bir suskunluk var. Saçma çünkü O’nun suçluluğuna dünden iman etmiş olanlar bu duruma da “ikrar” diye iman ediyorlar. Beşerdir şaşar. Şike-teşvik işine karışmış da olabilir. En sevdiği, en çok hizmet ettiği şeye en büyük, en utanç verici kötülüğü de yapmış olabilir. Fenerbahçe camiası ve taraftarı günlerdir “Başkan ne diyecek” diye bekliyor. Ancak Aziz Yıldırım sanki onlara karşı da susma hakkını kullanıyor. 3-4 yöneticiye mektup göndermek yeterli değil. Bir yazılı açıklamayla bu olan biten her neyse onun adını kendisi koymalı... ...Ve zamanı çoktan geldi.

Yazarın Diğer Yazıları
Tümü

‘’Bunun adı rezillik!‘’

21 Temmuz 2011, Perşembe 12:00
YAZININ DEVAMI