Arama

Popüler aramalar

Veda ve Vefa

Abone OlGoogle News
Haberin Devamı

Sıkıntılı, stresli, çok coşkulu ve gurur dolu bir 100. Yıl yaşıyor Fenerbahçe. Bu kulübün ‘Spor’ Kulübü olduğu gerçeğini ilk kez hayata geçirip, her branşta ayağa ve atağa kalkarak, hakkını vererek. Taraftarlarına ve rakiplerine iliklerine kadar hissettirerek. Bu doyumsuz şölen sene sonuna kadar sürecek.Asırlık Çınar’ın marşında ironi gibi duran ‘hiçbir kulüpte olmayan bu dostluk’ dizesi, ilk kez hak ettiği karşılığı bulmaya başladı. Evet bu topyekün bir dayanışmanın, direnişin ve başkaldırının zaferi. Boş, kaotik ve alay konusu tartışmaların yerini ‘kalkışmalar’ aldığından beri, herkes kulübün müthiş gücünü hatırlayıp, hatırlattı.Büyük Yürüyüş her alanda devam ediyor. Hayatındaki ilk 3 önceliği Fenerbahçe’den ibaret Başkan da söz verdi: “Bundan sonra her yıl 100. Yıl gibi olacak. Çok daha ileri gideceğiz.” Kendisiyle ve bünyesinde kılcal damarlarına kadar sirayet eden kronik hastalıklarıyla acımasızca yüzleşmeyi, bunları tedavi etmek için çok sancılı bir dönem geçirmeyi göze alabilen Fenerbahçe’nin artık geçmişiyle kavga zamanı bitti.Hep söyledik, bıktırana kadar da söyleyeceğiz. Şimdi mazideki yaraları sarma zamanı. Omuzlarda gelip, teneke bağlanarak, ‘murdar’ edilerek gönderilen futbolcu ve teknik adamların hepsi 100. Yıl anısına onurlandırılmalı. Tıpkı şöhretler maçında sahaya çıkan Rıdvan Dilmen gibi, her birine “Allah’ıma şükürler olsun ki, bu formayı giymişim” dedirtecek bir organizasyon yapılmalı. Bu kulübe hizmet için gelmiş ama şu veya bu nedenle başarılı olmuş ya da olamamış, iyi ya da kötü ayrılmış her futbolcu, teknik adam veya yöneticiyi bir araya getiren organizasyon yapılmalı. Hepsi bir teşekkür plaketiyle onurlandırılmalı. Kırgınlıklar, kızgınlıklar, tatsızlıklar geride bırakılmalı.Bu tablo Fenerbahçe’nin büyüklüğünü, sinerjisini, enerjisini inanılmaz boyutlara taşıyacak ve tarih önünde bir kez daha tescil edecektir. Sarı-Lacivert devrimin misyonu da vizyonu da bunu gerektiriyor artık. Bu sene kulüple yollarını ayıracak her sporcu, ezeli rakiplere bile gitse, onore edilerek, hellaleşerek ve medenice uğurlanmalı. Veda ederken bile gurur duymalı, bu tablo kurumsallaşmalı, gelenekselleşmeli. Ve 9 Haziran’daki kutlama bunun için kaçırılmayacak bir fırsat.