Mart kapıdan baktırır

Haberin Devamı ›
Önce Sneijder, ardından Drogba transferleri futbol gündemini sarstı. Bu iki marka transfer sadece Türkiye'de değil, Avrupa'da ve hatta yeryüzünde futbolun konuşulduğu her yerde gözleri Sarı-Kırmızıya çevirdi. Bir kere yiğidin hakkını yiğide verelim. Bu operasyon Galatasaray ve Türk futbol tarihinin en önemli iki imzasıdır gerçekten. Bu açıdan; düşünenleri ve gerçekleştirenleri tebrik edelim. Drogba'nın TT Arena’ya ayak basmasıyla birlikte coşku zaten görüldü. Tribünde taraftarlar, sahada oyuncular futbolun şamatasından güzel örnekler sundular.
Ancak pazar gecesi ateşi, pazartesi sabahıyla soğumaya yüz tuttu! Art arda gelen haberler madalyonun diğer yüzüne de bakma gereğini hatırlattı. Önce Lindsay Whalen’in alacaklarını neden gösterip sözleşmesini tek taraflı feshini duyduk. Sonrasında ise kadın oyuncular Sylvia Fowles, Ann Wauters ve Sancho Lyttle ile erkek basketbolcular Boniface N'Dong ve Milan Macvan'ın da alacaklarının ödenmemesi nedeniyle kulübe ihtarname çektiğini öğrendik. Ardından SPK’dan gelen idari para cezası kazanı kaynatmaya yetti de arttı bile. Şimdi kulislerde SPK’nın bu yaptırımlarının arkasının geleceği söylentileri dolaşıyor.
İlk bedel artırımında borç ve alacak mahsuplaşmasıyla para katılımı yapmayan yönetimin ikinci başvurusu bilindiği üzere reddedildi. Bu olumsuz yanıt, yönetimi 130 milyon TL’lik kredi arayışına itti. Bu para bulunmazsa sermaye artırımını gerçekleştirmek zor gibi görünüyor. Ayrıca yakın geçmişte yönetimin; bazı ödemeler için biri 65 milyon TL, diğeri 85 milyon TL iki kredi kullandığı iddiası var. Bu da kredi arayışını zorlaştıran bir diğer etken. Son iddia ise, SPK'nın bir önceki sermaye artışı için Galatasaray'ın katması gerektiği halde vermediği 40 milyon doları da geriye dönük bir idari yaptırım olarak isteyebileceği tehlikesi. Bu tabloda Drogba'nın, Sneijder'in ve diğer sporcuların ödemeleri yaklaştıkça sıkıntı yaşanacağı kesin. Zaten Sarı-Kırmızılı taraftarlar artık gazetelerin sadece spor sayfalarını değil, ekonomi sayfalarını da takip eder oldu. Ekonomi sayfalarının manşetlerinde neredeyse her gün Galatasaray yazılıp çizilmekte.
Tabi ki hem ligde, hem de Şampiyonlar Ligi'nde Sneijder ne kadar araya top atar, Drogba ne kadar çatala takarsa (!) yol da bir o kadar açık. Yani başkan Aysal'ın da belirttiği gibi; topun çizgiyi geçmesi artık çok önem kazandı. Schalke’yi elemenin ve ligi şampiyon bitirmenin getireceği ekonomik girdi de krizi çözebilir elbette. Ama tüm hesapları sermaye artışından gelecek paraya göre ayarlamanın sıkıntısı şu an için had safhada. Başkan Aysal öncelikle basketboldaki krize el attı. Kasadaki varlık potaya yönlendirildi ve gerekli sulama yapıldı. Başkan ,eminiz ki yeşil saha dışındaki deneyim ve ustalığını genel mali portreyi camianın beklentileri ve kendi vaatleri doğrultusunda düzeltecek hamleleri de yapacaktır. Yoksa 30 Mart’taki Mali Genel Kurul’un renkli atışmalara sahne olacağı kesin.