Arama

Popüler aramalar

Rüzgar ve Melo

Abone OlGoogle News
Haberin Devamı

Deplasman fakiri Cim-Bom,Chelsea maçı sonrası Arena’da Kayseri’ye vuruldu, hafta içinde Bursa ile oynadığı kupa maçında 2-0’ı, 2-2 yaparak hayal kırıklığı yarattı.Önce Avrupa, ardından lig,son olarak da kupada yara alan Galatasaray’da kazan kaynamaya başladı. Ligde umutları tam anlamıyla tüketmemek, en azından Beşiktaş’ın kaybettiği haftada tekrar 2. sıraya yükselebilmek ve de önümüzdeki hafta oynanacak Fenerbahçe maçı için moral depolamak adına Konya maçı önem taşıyordu. Yönetim de elden birer birer giden hedefleri tekrar canlandırmak adına hafta içinde Florya’ya demir attı. Terim’i gönderdikten sonra futbol yönetimine atanmayan kalmadı. Kurumsallık söylemleri çöpe gitti, Ünal Aysal’ın profesyonellerinin yerini yöneticiler aldı. Tüm bunlar takımı ne yönde etkileyecekti? Bu sorunun yanıtı bulacağı zorlu 90 dakikanın perde arkası böyleydi. Ancak sahnede değişen bir şey olmadı. Kan kaybı devam etti. Galatasaray puan kayıplarına bir yenisi daha eklerken şampiyonluk şansını büyük ölçüde yitirdi. Çok şans yakaladı ama bunları değerlendiremeyince yine hüsran geldi.

Konya karşısında, sarı –kırmızılı ekip Melo ve Drogba’dan yoksun çıktı sahaya.Savunmada bana göre en doğru dörtlü,Eboue-Semih-Hakan ve Alex yer aldı.Onların önünde emekçi Selçuk sağda,Yekta ve Ceyhun merkezde Sneijder solda başladı. Galatasaray önceki deplasman oyunlarına oranla daha arzulu göründü, daha fazla çalıştı ama rakibi karşısında etkili olamadı. Bunda rüzgara karşı oynamanın da etkisi vardı belki ama orta saha Melo’nun eksikliğini bağırıyordu. İlk yarının kayda değer tek pozisyonu Umut’un pasında İtandje ile burun buruna gelen Sneijder harcadı. Bunun dışında kaleyi sıyıran iki frikik vardı. Galatasaray’ın pozisyon fakiri kalması; sahasından çıkarken rüzgara karşı topu ısrarla havaya dikerek oynamasından da kaynaklandı. İkinci yarıda Galatasaray sırtında rüzgarla daha çok yokladı rakip kaleyi.Sneijder,Berk İsmail ve Burak çok kritik fırsatları cömertçe harcadılar. Mancini’nin Berk ve Hayroviç değişiklikleri belki hocanın gençleştirme politikasına uygun düştü ama Galatasaray’ın gecesini kurtaracak seviyede değildi. 85. dakikada Burak Yılmaz’ın bombası direkte patlayınca maçın kaderi belli oldu. Konyaspor’da Djalma,Hleb,Hasan Kabze ve bence de gol tanrısı Gekas gibi klas isimlerle maçı domine etmeye çabaladı.Rakibinin adı altında ezilmedi.

Mancini, oyuna dokunuşlarında yetersiz kaldığı gibi ilginçliklere de imza atmaya devam etti. Hayrovic’le birlikte ünlü mektubunu yine yazdı. Hakemin oyunu bitirmek için fırsat kolladığı anlarda ise Ontivero’yu oyuna almaya çabalaması saç baş yolduracak cinsten bir hamleydi. Belki İtalyan hoca kronometre tutmuyor, belki de saati yok..Ancak yanında da Tugay dahil bir çok yardımcısı ve kurumsal yapının atadığı Ujfalusi var. Ama belki de onların hocayı uyaracak cesareti yok!