Arama

Popüler aramalar

Saray'da neler oluyor?

Abone OlGoogle News
Haberin Devamı

Galatasaraylı neredeyse her sabah bir krize uyanıyor. Galatasaray’ın iç dünyasında yaşanan hiçbir şey gizli kalmıyor. İç çekişmeler, ego çatışmaları ve tek adamlık hevesi ne yazık ki asırlık kulübün geleneklerine ters düşen gelişmelere sebep yaratıyor. Her gün bir medya organında kulüple ilgili söylentiler, iddialar uçuşuyor.

AYSAL NEYİ YANLIŞ YAPTI?
Bundan 6 ay önce lig şampiyonu, Süper Kupa şampiyonu ve Avrupa’da çeyrek final oynamış bir yapı bu hale nasıl geldi? Terim’in; Kasımpaşa yenilgisi sonrası yaptığı açıklama ile başlayan ve Sneijder transferi ile devam eden ego savaşı bugün artık son noktasında. Kendi düzenini kurma hedefi, tek adam tek patron anlayışına dönüştü. Kulüp gelenekleri, geçmiş yapısı ve kurumsal hafızası hiçe sayıldı. Asırlık kulübü kendi şirketi gibi yönetmeye başladı. İyi giden ve 4. yıldızı takmaya giden oluşum bozuldu. Aysal ve yönetimi adeta kendi ayağına kurşun sıktı.

BAŞKAN'I NELER BEKLİYOR?
Başkan Aysal bundan sonraki süreçte Florya’yı yönetmenin ne kadar zor olduğunu görecek. Nitekim maç kazanmak için ; şirket patronu gibi; şirketin elemanlarından biriyle oturup para pazarlığı yapmanın yeterli olmadığını gördü bile. Bu iş akıl hocalarının yansıttığı kadar kolay değil. İş otobüste ön koltuğa oturmakla bitmiyor. Futbolcuları yönetmek zor ve deneyim gerektiriyor. Onların dilinden anlayan ve bir bakışıyla çok şey anlatan bir hocadan, Müslüman mahallesinde salyangoz satan bir hocaya geçiş döneminde sıkıntılar olacak elbette.

PEKİ NE YAPACAK?
Kötü gidişe son verme reçeteleri yazılmaya başlandı. Öncelikle Florya’daki yapıyı düzenleyecek bir sportif direktör göreve getirilecek. Kulübün CEO’su Arıboğan’ın bu konuda deneyimi sınırlı ve oyuncularla birebir muhatap olmaz. Aysal ve ekibi, takım içindeki sıkıntıları,yabancı yerli ayrışmasını doğru yönetecek ve neşteri vuracak herkesin inanacağı ve güveneceği bir isim bulmak zorunda. Ardından da transfer çalışmaları başlayacak. Devre arasında gündemi değiştirecek yeni çilek ya da çilekler olacak. Gündemi kaydırma haberleri ve kaynakları yaratılacak. (E.Köksal’la ilgili SMS haberi örneğinde olduğu gibi).

MANCİNİ - KERİMOĞLU
Gelinen nokta da en günahsız eleman (!) Mancini. İtalyan hoca takımı tanımaya çalışıyor ve elindeki malzeme doğrultusunda maçlara çıkıyor. Yabancı kuralı ve Galatasaray kulübesine baktığınızda sahaya sürdüğü oyunculara eleştiri getiremezsiniz. Ancak saha dizilişi ve mevkilerde bazı ilginç tercihleri oluyor. Örneğin Burak’ın solaçık oynaması gibi,Melo’yu Sneijder’in yerine kullanması gibi,Ceyhun’u sağiçte,Umut’u sağaçıkta denemesi gibi. Bu tercihlerde de Mancini’nin Türk yardımcısı Tugay Kerimoğlu’ndan ne kadar destek gördüğü ya da iletişimlerinin yeterli olup olmadığı sorusu akla geliyor. Zaten derbi maçı öncesi yönetiminin binicilik tesislerinde verdiği yemekte tüm teknik heyet hazır bulunurken Kerimoğlu’nun katılmadığını biliyoruz. Mancini, Kerimoğlu’na ne kadar yakın ve sıcak bu noktada bir soru işareti.

ÇARE?

Galatasaray büyük bir camia. Her sıkıntılı dönemi atlatacak ruhu,gücü ve geçmişten gelen kültürü mevcuttur. Bugünkü futbol yapısını doğru isimlerle,doğru yaklaşımla kendine getirmek zor olsa da imkansız değil. Camianın da özlediği sevgi ve iyi niyet ortamını geliştirerek el ele verilmeli,dedikodu üretip gündem yaratmaktan ve hedef şaşırtmaktan kaçınılmalı. Galatasaray arması layık olduğu seviyeye getirilmeli. Lig uzun bir maraton ve henüz hiçbir şey bitmiş değil.