Arama

Popüler aramalar

Takımdaşlık ve özgüven

Abone OlGoogle News
Haberin Devamı

Avrupa fatihi, daha oyunun başında ağırlığını sahaya koydu. Arkasına Schalke galibiyetiyle gelen çeyrek final şevkini ve bir de buna ek olarak Mourinho rüzgarını (!) alan Sarı-Kırmızılı ekip Kayseri’de müthiş bir başlangıca imza attı. Henüz 3. dakikada Drogba-Selçuk ve Sneijder gözümüzün pasını sildi. Sonra Burak çıktı sahneye, iki akıllı vuruş yaptı, skoru 3-0’a taşıdı. Bobo’nun kırmızı kartıyla birlikte maç ilk yarıda bitmişti bile. Fatih Terim, Schalke önündeki dizilişi Kayseri’de de kullandı. Tek fark Dany’nin yerinde haftalardır yükselişini sürdüren ve son anda cezası ertelenen Gökhan Zan’ın olmasıydı.

Melo-Selçuk-Hamit ve Sneijder orta sahayı doğru kullandı. Ayağa kısa paslarla üretken oldular. Bu da forvette Drogba ile Burak’ın bugüne kadar belki de en çok top aldıkları maç oldu.

Galatasaray’ın dünkü futbolunda göze batan en önemli özellik takımdaşlık ve özgüvenin tavan yapmasıydı bence. Schalke’den çıkan tur belli ki herkesi bireysel olarak rahatlatmış. Bu da takımın futboluna olumlu yansıdı. Kendi gücünün farkında bir takım izledik Kayseri’de. Ve bu gücü çok da iyi değerlendirdiler. Yetenekli isimler ve aralarındaki uyum sahaya yansıdı. Bu da sonuca direkt etki etti. Savunma kusursuz oynarken, Eboue kanat bindirmelerinde oldukça etkili oldu. Gökhan Zan son anda formayı kaptı ama stoper mevkinin sezon başından bu yana değişmeyen elamanı gibi performans gösterdi, sıfır hatayla oynadı. Topu oyuna sokarken de doğru paslarla göze battı. Melo-Selçuk uyumu mükemmele yakındı. Orta sahada topu iyi kullandılar. İkisi de enerjilerini akıllıca ama sonuna kadar kullandılar. Sneijder de onlara ayak uydurdu ve bir de gol attı. Burak son vuruş ustası olduğunu kanıtlayan sihirli dokunuşlarını yaparken Kral’lığını Kayseri’de de ilan etti.

Drogba sahada mütevazı ve akıllı duruşu, çalışkanlığı ve mücadelesiyle her geçen gün verimini arttırıyor. Dün de sahaya sağlam bastı, rakiplerinde tedirginlik yarattı. Didier, ilk gol öncesi attığı ters topla futbol anlayışını da belgeledi. Hamit’in yerine giren Sabri de oyunun içinde kaldı, etkili oldu. Amrabat ayağına top aldıkça yuhalandı. Kayseri’ye bir Sneijder kadar ekonomi katan bu oyuncunun aslında kendi taraftarı tarafından alkışlanması gerekir diye düşündüm doğrusu.

Prosinecki’nin de “adil bir skor” diye yorumladığı maçta bence Galatasaray’ın lige de ağırlığını koyduğu bir 90 dakika izledik. Fatih Terim’siz kulübe yalnızlığı bu kez maç sonunda seviniyor ve öksüzlüğünü noktalıyordu. Milli araya girilirken hafta içi Almanya’da, hafta sonu Kayseri’de gelen galibiyetler Sarı-Kırmızılılar için sevinç ve gurur kaynağı olurken, moral doruk yaptı.