Arama

Popüler aramalar

Birkaç soru

Haberin Devamı

Kuşatılmanın, çaresizleştirilmenin soluksuzluğunu yaşayan bir camiayı ayakta tutmanın vizyonunu sergiledi. Söylemeye gerek yok ki, bütün bunlar yorar insanı. Hem de zihinsel, bedensel ve ruhsal olmak üzere her açıdan. Dolayısıyla yorgunluğun bu denlisi kaçınılmaz olarak tercih ve tespitlerde belli bir tökezlemeye yol açar.

Bütün bunları anlıyorum, ancak başında bulunduğu gurubun mensuplarından kimilerine koşulsuz olarak bu kadar ayrıcalıklı davranmasını anlamış değilim gene de. Bunun en tipik kanıtı Volkan Demirel'i bu haliyle oynatmasıdır. Elbette Volkan'ın yeteneğini ve Fenerbahçeliliğini tartışacak değilim. Ancak gerçekler ortadadır. Volkan ilk yarının ortalarında omzundan yaşadığı sakatlığı bir türlü atlatamadı. Ve anımsayacaksınız, sakatlığın ilk günlerinde doktorlar ameliyat önerdi ve kendisi, "Uzun süre sahalardan uzak kalırım" diyerek başka tedavi yollarını tercih etti. Etti de sakatlık geçmedi bir türlü ve bu da Volkan'ın daha sonra oynadığı maçların büyük bölümünde faturaya dönüştü. Çünkü sakat sakat istediği refleksleri gösteremiyordu ve özellikle soluna gelen toplarda acı çektiği için çaresiz kalıyor, klasına yakışmayan goller yemeyi yerleşik hale getiriyordu. Son Elazığspor maçında da farklı bir şey olmadı. Sakatlığı tamamen geçmiş bir Volkan ilk golde kesinlikle o zamansız ve özgüvensiz çıkışı yapmazdı asla.

Hayır, anlamadığım bir başka durum da yeteneği ve oynadığı her maçtaki performansıyla kalitesini kanıtlamış Mert Günok gibi bir kalecin varken neden bu haliyle Volkan'ı oynatıyorsun? Oysa Volkan sakat sakat oynatılmasa belki de şu anda Fenerbahçe 3,4 puan farkla liderlik koltuğunda oturacaktı, değil mi sevgili kardeşim, saygının kocamanını hakeden adam Sayın Aykut Kocaman?

Yazarın Diğer Yazıları
Tümü

‘’Maalesef!‘’

22 Ocak 2013, Salı 11:00
YAZININ DEVAMI