Arama

Popüler aramalar

Bu bir müjde!

Abone OlGoogle News
Haberin Devamı

Aslında ilk kıvılcım Sayın Mustafa Cengiz’in yeniden başkan seçilmesiyle çakıldı. Demek ki, artık sağduyu daha öne çıkacak bu ülkede her yerde. Devamını da zaten Sayın Ali Koç’un ezici bir üstünlükle başkan olmasıyla gördük, yaşadık.

Güçlü belleğe sahip olanlar mutlaka anımsayacaktır, Sayın Aziz Yıldırım’ın başkanlığı dönemindeki ilk 10 yılında Fenerbahçe ve futbolumuzda (yaptıklarıyla) çıtayı çok yukarı çektiğini defalarca yazmıştır bu satırların yazarı. Ancak, iktidar zehirlenmesi, yaşadığı onca olumsuzlukların doğurduğu metal yorgunluk gereğinden fazla hata yapar hale getirdi son yıllarda Başkan’ı.

İyi de vefanın, taktirin de bir sınırı var. Nice değerli insanın üstünü çizdi, Fenerbahçe’yi ffplaylık yaptı, teknik direktörlerini rencide etti, emek ve zorluklarla kazanılmış şampiyonlukları değersizleştirdi, v.s, v.s.

Yani çoktan zamanı gelmişti Aziz Bey’in başkanlığı bırakmasının. Ama o ihtirasın rüzgarına kapıldı. Boyaynasının karşısına geçmemekte ısrar etti, taraftarla inatlaştı, gerçeği görmemezlikten geldi.

Derken dünkü kongreye geldik ve Sayın Aziz Yıldırım’ın 20 yıllık başkanlığı son buldu. Sayın Koç’un asaletine birkez daha duygulanarak tanıklık ettim. “Aziz Yıldırım olmasa ben burada olmazdım” demesindeki taktiri, inceliği, vefayı ne kadar alkışlasak azdır hani.

Açıkçası hem Ali Koç, hem de Mustafa Cengiz gibi insanların 2 büyük camianın kaptanlığını üstlenmesi nice zamandır solmaya yüz tutmuş umutlarımı yeşertti yeni baştan.

Yani Fenerbahçe ve Galatasaray şu andaki başkanlarıyla “yerel” olanı geride bırakmış ve evrensel olanın ipine sarılmayı öncelemişlerdir arık. Bu da çıtanın yükseltilmesi, duygulardan ziyade bilimin öne çıkarılması anlamına geliyor tartışmasız şekilde.

Hayırlı olsun, futbolumuz ve Türkiye’mizin yeni ufuklara yelken açacağının işareti anlamına gelsin diliyorum olup biten.