Geri dönmeyi başardı!
Fenerbahçe dün akşam resmen anti futbol oynayan Alanyaspor karşısında özellikle ilk yarıda pozisyona girmekte hayli zorlandı. Alanyaspor, Francesco Farioli döneminde asla böyle çağdışı futbol oynamıyordu oysa.
Haberin Devamı ›
Joao Pedro'yla başlayınca Sayın Jesus, takımını resmen bir kişi eksik oynattı tam kırk beş dakika. Üstelik, tek kamburu Pedro da değildi ilk yarıda Fenerbahçe'nin. İrfan Can da cabasıydı.
İsmail Yüksek çok iştahlı ve özgüvenli ama üç hareketinden birinde biraz kontrolsüz sanki. Gerçek şu, oyunun merkezi oyun aklından yoksun bir Fenerbahçe resmen "Arda Güler nerdesin" diye bağırıyorken ilk yarıda Jorge Jesus'un kulakları duymadı bu feryadı devre arasına kadar.
İkinci yarıya Miha Zajc, Emre Mor ve Joshua King'le sahaya sürdü takımını Portekizli teknik direktör. Bu üç önemli değişiklik Fenerbahçe'yi daha üretken hale getirdi doğal olarak. Bu da Sayın Jorge Jesus'un ilk on birinin sorunlu olduğunun resmen tescil edilmesiydi bence. İkinci yarıya böylesi üç değişiklikle başlamak Ersun Yanal'ın takımına göre her açıdan üstün olan Fenerbahçe'nin üretkenliğini de arttırdı ve sonrasında Valencia'nın iki penaltısıyla bir anda skor üstünlüğünün de Fenerbahçe'ye geçmesine yol açtı.
Haberin Devamı ›
İkinci penaltıyı Valencia aldı. Ama bu pozisyon deyim yerindeyse Mete Kalkavan'ın hemen burnunun dibinde yaşandı. Bir hakemin böyle bir pozisyonda Var uyarısına ihtiyaç duyması hakem adına bir hayli düşündürücü ve biraz da manidar gerçeği söylemek gerekirse.
Üçüncü gol ise hem çok güzel hem de uzun zamandır Jorge Jesus tarafından üvey evlat muamelesi gören Emre Mor, Arda Güler ve Miha Zajc'a verilmiş bir emek ödülü gibiydi bence.