Yazık, çok yazık!

Sahi, biz ne zaman bir maç bittikten sonra "Oh be, nihayet futbola doyduk" diyerek stadyumu terk edeceğiz acaba? Ya da hafta sonunu eşine, çocuklarına ayırmak varken stada giden ve maç boyunca kurdeşen olan bir taraftar ne zaman "Lanet olsun, bir daha maça falan gitmem" diyerek pişmanlığın elinde soluksuz kalmayacak.
Haberin Devamı ›
Günlerdir Fenerbahçe-Beşiktaş maçında bu hasreti bitireceğini düşleyen Fenerbahçeli taraftarlar dün akşam da yüzleri gülmeden ayrıldılar stadyumdan.
Koca derbinin ilk yarısında tek şutu vardı Fenerbahçe'nin. Sadece ilk yarıda on küsur faul yaptı Beşiktaş. Beşiktaş'ın golü mü? Mert Müldür'ün kafayla Gedson'un önüne "Al da at" dercesine bıraktığı toptan geldi elbette. Futbol mu? Ara ki bulasın.
Yani işin aslı şu; Türkiye'de doğru dürüst futbol oynanmıyor, tipik kör dövüşü gibi bizdeki futbol ne yazık ki. Peki, Fenerbahçe neden bu kadar yalpalıyor, tekliyor, dökülüyor? Bu kaçıncı sezondur sezon başında şişirilen balon sezon sonunda patlıyor? Büyük bir özveriyle oluşturulan bu kadar maliyetli kadro elbette her sezon şampiyon olmayabilir. Ama oynadığı futbolla, Avrupa'daki başarısıyla taraftarını mutlu edebilmeli, etmelidir de zaten. Samsunspor'un oyndığı futbolu da mı oynamayı beceremiyor yani Fenerbahçe'nin kadrosundaki futbolcular, böyle bir iddia inandırıcı olabilir mi sizce?
Haberin Devamı ›
O zaman sorun nerede? Elbette Jose Mourinho'dan kaynaklanıyor Fenerbahçe'nin sorunu. Oyuncu tercihlerinden benimsediği sisteme, rakip analizinden oyuna müdahalesine kadar her şeyi yanlış veya eksik ve tek doğrusu bile yok Portekizli teknik direktörün. Yazık, çok yazık harcanan paralara, yaşatılan üzüntülere ve Mourinho'ya bağlanan umutlara.