Zevkli bir maç izledik!

Fenerbahçe ilk yarıda en az bir elin parmakları kadar korner kullandı. Ablukaya alfı deyim yerindeyse İstanbulspor'u. Kaşla göz aradında topu geri kazandı. Ancak gene de ilk golü ancak maçın yarım saatlik bölümü geride kalmak üzereyken buldu.
Haberin Devamı ›
Neden? Çünkü üçüncü bölgede çabuk düşünmek, hızlı oynamak ile telaşlı davranmayı karıştırdı sarı lacivertli bazı futbolcular. Misal, Emre Mor, Batshuayi, hatta İrfan Can Kahveci biraz da bu nedenle finalde doğru tercihlerde bulunamadılar. Emre Mor ve Batshuayi nedense kendilerini kanıtlamak refleksiyle kuruyorlar topla ilişkilerini hala ki, buna hiç gerek yok aslında.
30'da Crespo'nun pası nefisti ama Joshua King'in golü ise enfesti. Yanlış anlaşılmasın, Batshuayi tüm Avrupa'da adı bilinen bir golcü. Chelsea, B. Dortmund, Marsilya, Valencia gibi Avrupa'nın sayılı takımlarında forma giymiş. Nitekim Fenerbahçe'nin ikinci ve üçüncü gollerinin altına imza atarak da nasıl bir golcü olduğunu birkez daha kanıtladı Belçikalı yıldız. Ama gene de Batshuayi 6 kez pozisyona gireceğine Joshua King 2 kere girsin yetiyor, zira ya atıyor yada attırıyor Norveçli yıldız golcü. Nitekim, 30'ta attı, 34'te de Batshuayi' attırarak rakibin direncini kırdı ve takımını rahatlattı ve maçın yönünü tayin etti Joshua King.
Haberin Devamı ›
Crespo mu? Hızır Acil Sevis gibi. Nerede sorun varsa orada sorunu çözmek adına bitiveriyor Portekizli futbolcu.
Ve tabii Ferdi ile Osayi Samuel. Adeta istikrar abidesi gibi ikiside. Hani "Kene gibi" derler ya, aynen öyleler gerçektende. Nefes aldırmıyorlar, adım attırmıyorlar rakiplerine. Keşke Ferdi'nin 74'teki o şutu direğe takılmasaydı diyesi geliyor o çoşkulu ve istikrarlı futbolunu izleyince insan.
78'de Valencia'ya yapılan net penaltıyı vermedi hakem Volkan Bayaslan. Buna rağmen 3-1 gibi net bir skorla turu geçti Fenerbahçe. İstanbulspor da hiç aşağdan almadı doğrusu, Fatih Tekke'yi kutlamak lazım. Sınırlı bir kadroyla kişilikli futbol oynattı takımına ve zevkli bir maç izledik dolayısıyla.