Başkanın ilk ayı...

Haberin Devamı ›
Seçime kadarki süreçte zaman zaman yaptığı sert çıkışlar ve sözünün arkasında duran adam imajı kuşkusuz kongredeki başarısının başlıca etkenlerinden. Ancak, onu başkanlığa taşıyan bu etkenler dikkatli olmazsa aynı zamanda başkanlıktan olmasına da sebep olacak gibi gözüküyor. Çünkü kongre öncesi ve sonrasının en büyük farkı birinde konuşarak diğerinde ise icraat yaparak başarılı olunabileceği. Başkanın göreve geldiği günden beri yaptıkları ve söylediklerini kıyasladığımızda kendisi için şimdiden durumun pekı içi açıcı olmadığını söylemek yanlış olmaz.
Sportif anlamda yapılmış olan icraatlar teknik direktör değişikliği ve alt yapı düzenlemesi... Trabzonspor başkanının, Tolunay Kafkas’ın görevine son verildiğini basın toplantısında açıklaması ve Tolunay Kafkas’ın bu durumu medyadan öğrenmesi Trabzonspor Kulübünün duruşuna ve çizgisine tamamen aykırı bir durum. Hacıosmanoğlu’nun “Ben başkanım söylerim yapılır” tarzı açıklamasının Trabzonspor’a faturası ise 3 milyon liranın üzerinde. Herkes tarafından sevilen Mustafa Akçay’ın da Trabzonspor teknik direktörü olarak ne kadar başarılı olacağını ilerleyen dönemde göreceğiz ancak, çok iyi işler yapan pilot takımının mimarı olan Akçay’ın boşluğunun nasıl doldurulacağı da merak konusu.
Kulübü siyasetten uzak tutma konusunda seçim öncesi yapılan onca konuşmalar Trabzonspor’un siyaset üstü olması gerektiği söylemleri ise, başkanın, ayağının tozuyla bir siyasi partinin mitinginde sahneye çıkıp halkı selamlamasıyla yerle bir olmuş vaziyette. Durumu başörtüsü mağduriyetine bağlamak ise tek kelimeyle rezillik.
Trabzonspor’dan federasyon delegesi olarak gösterilen Fenerbahçe kongre üyesini şahsen tanırım. Federasyon seçimlerinde oyunu Trabzonspor’un desteklediği adaydan yana kullanacağından kimsenin şüphesi olmasın. Başkanın da söylediği gibi çok yakın arkadaşı olan Salim Karabacak’ın Fenerbahçe kongre üyesi olduğundan habersiz olduğu gibi bir durumun da söz konusu olmadığının bilinmesi gerek.
Federasyon genel kurulundaki konuşma ise iki senedir Sadri Şener’in esprili tutumundan bunalan Trabzonspor camiası için tam bir rahatlama terapisi oldu diyebiliriz. UEFA nın Fenerbahçe ve Beşiktaş’ı disipline sevk etmesinin yeni yönetimle bir alakası olmadığını Sadri Şener yönetiminin zamanında yapmış olduğu girişimlerin sonucu olduğunu da unutmamak gerek. Yeni yönetimin bu davayı ne kadar ileriye taşıyacağını ve hangi icraatlarla destekleyeceğini ilerleyen dönemde göreceğiz.
Kısaca, doğru sayılabilecek icraatların yanlış söylemlerle yanlış icraatların ise hedef şaşırtan söylemlerle desteklendiği bir ayı geride bıraktı Trabzonspor. Bu böyle devam ederse başkanın görev süresinin tahmin edilenden kısa olacağını ve Trabzonspor’un da beklenen toparlanmayı yapamayacağını şimdiden görmek gerek. Daha dikkatli ve sakin olunmalı.