Arama

Popüler aramalar

Fenerbahçe'ye mektup...

Abone OlGoogle News
Haberin Devamı

3 Temmuz günü büyük bir komployla uyandınız. Başkanınız, yöneticileriniz tutuklandı... Bir çok maçta şike yaptıkları ve teşvik verdiklerine dair iftiralara maruz kaldılar. Yaşanan bir iki günlük şaşkınlığın ardından olay aydınlanmaya başladı... Bu durum, başkanınızın girmiş olduğu milyar dolarlık bir ihale yüzünden ortaya çıkmıştı... Camia olarak müthiş bir reaksiyon gösterdiniz. ‘Sandıkta görüşürüz’ sloganlarıyla en tepedekilere göz dağı verecek kadar sahiplendiniz kulübünüzü ve başkanınızı.
Sonra anlaşıldı ki bu iş ihale işi değil, cemaat işi. Atatürk düşmanları, fethedemedikleri son kale olan Fenerbahçe Cumhuriyetini ele geçirmek için düzenlemişlerdi bu komployu. Baransu’nun, Kütahyalı’nın, Tayyar’ın Aziz Yıldırım’a karşı tavırları da kozunuz oldu...
Görünen o ki; sizi kandıramamış olsalar da Federasyon Başkanı büyük Fenerbahçeli M.Ali Aydınlar’ı kandırmayı başarmışlardı. Bu komploya inandığından olsa gerek, zararı en aza indirgeyebilmek adına var gücüyle çalıştı... Sözüm ona, gelmesi muhtemel büyük cezalara karşı sizi korumak adına Fenerbahçe’yi Şampiyonlar Ligi’nden men etti federasyon.
Men edilmenize sebep olanların federasyon içindeki Galatasaraylılar olduğu sonradan anlaşıldı. Mehmet Ali Aydınlar’ın da Fenerbahçe başkanı olabilmek için Aziz Yıldırım’ı devre dışı bırakmaya çalıştığını da yine başkan sayesinde öğrendiniz...
Derken, yeni Federasyon başkanı seçildi... Oradan buradan telkinlerle bir anda herkesin adayı oluveren, kamuoyu baskısına göğüs gerebilecek, bu işi çözebileceğine inanılan kişi Yıldırım Demirören’den başkası değildi...
Değiştirilemeyen 58. Maddeyi bir anda değiştirerek ustalığını gösterdi yeni başkan... Kişilerle kurumları ayırarak da büyük bir hatayı düzeltti. Bu durum yeni etik kurulu raporunun da habercisiydi haliyle... Öyle de oldu...
Bir sezon boyunca ‘verin kupamızı’ diye zırt pırt ortaya çıkan Trabzonspor’un fırsatçı yönetimi (!) ve sizin küme düşmeniz durumunda bundan en çok faydayı sağlaması muhtemel (!) Galatasaray yönetiminin oyunbozanlıklarıyla da başınız ağrıdı...
Hakkını yememek lazım, bütün bu çalkantılı süreçte iyi bir performans gösteren futbol takımı da şikesiz, şaibesiz şampiyon olabileceğini bütün Türkiye’ye gösterdi...
Ve artık sona gelindi. İkinci finalin de biletini aldığınız günün son saatlerinde PFDK kararları da açıklandı. Bütün o iğrençliklere karşı verdiğiniz inanılmaz mücadelede tertemiz şampiyonluğunuzu yeniden kazandınız...
Yine de bir şey eksik sanki... Bu büyük başarıyı neden sizden başka kimse alkışlamıyor? Boş verin, kendiniz çaldınız kendiniz oynadınız, alkışı da siz yapın... Siz size yetersiniz!