Kore'den sevgilerle!

Haberin Devamı ›
Karizması yok demişlerdi, saç şekli, kıyafeti üzerine yapılan tartışmalar, Türk futbol tarihinin en büyük başarısının bile önüne geçmişti. Ayrıldı gitti, bu diyardan... Hem de daha doğuya... Dönüşü muhteşem oldu. Geldi, Trabzonspor’u tekrar ayağa kaldırdı, bileği kolay kolay bükülmeyen bir takım haline getirdi. Olmadığı söylenen karizması Bordo-Mavili oyuncular üzerinde öyle bir etki oluşturmuştu ki, “biz kalırız, hoca gider” mantalitesi de bir anda ortadan kalkmıştı. Futbolcular da artık pabucun pahalı olduğunu anladılar.
Durum öyle gösteriyor ki, artık Trabzonspor da sezonun başından itibaren şampiyonluk yarışının içinde olacak, hem de diğer rakiplerine göre daha mütevazı bir kadroya sahip olmasına ve transfer dönemini daha sessiz geçirmesine rağmen...
Aslında bunları yazmaya pek alışık olmadığım, okuyucunun da bana aşina olmadığı bir sayfada dile getirmemin sebebi yakın zamanda yaşadığım bir olay. PAOK-Fenerbahçe maçından İstanbul’a dönerken, Atina uçağında yanıma iki ‘çekik gözlü’ oturdu. THY’nin İstanbul’dan getirdiği tüm gazeteleri okuduktan sonra yanımda Koreli olduğunu öğrendiğim kişi, gazetelerin birini istedi. Ben de dilimizi bilip, bilmediğini sordum. “Hayır bilmiyorum” dedi. Garipsedim... Belli ki ben okurken, görmüş olduğu bir şeyi arıyordu. Heyecanlı bir şekilde tüm sayfaları karıştırdıktan sonra kendi dilinde bir şeyler söyleyip, “Şenol Güneş, Şenol Güneş” diye naralar attı. Dakikalarca saygı dolu gözlerle Güneş’in Liverpool maçı sonrasında yayınlanan fotoğrafına baktı. Trabzon’un Liverpool’a kaybettiğini görünce üzüldü. Ama sonrasında yanında oturan ve muhtemelen oğlu olan çocuğu, vücut dilinden anlaşıldığı kadarıyla “Bak oğlum Şenol hocayı gördün mü?” der gibiydi. Çocuk da baktı. Çat-pat İngilizce’si ile FC Seul taraftarı olduğunu anlatmaya çalışan Koreli futbol tutkununun Şenol hocanın gazetedeki resmine gösterdiği ilgi, sevgi ve saygı görülmeye değerdi. Tıpkı Muhsin Ertuğral hocanın, Güney Afrika’da gördüğü ve Dünya Kupası’nda bizim de gözlemlediğimiz muhteşem itibarın bir benzerinin kısa metrajını yaşadım, Atina-İstanbul uçağında. Türkiye’nin tanıtımına yaptığı katkının ve Güney Kore’de bıraktığı olumlu Türk insanı imajının ne boyutta olduğunu bu küçük örnek bile kestirmeye yetiyordu. Belki biraz geç olacak ama teşekkürler Şenol hoca, yeni maceranda başarılar...