'Söylesene bize hoca bu takım nasıl gol atacak?'

Kim ne derse desin Süper Lig’in en iyi savunma yapan iki ekibinden biri Beşiktaş. Siyah-Beyazlı ekip istikrarlı ikilisi Sivok-Ferrari ve onlara orta alanda destek sağlayan Ernst’in yokluğunda bile zorlu Eskişehir deplasmanında çok önemli sayılacak bir açık vermedi, defansta belirgin bir hata yapmadı. Sadece kalenin önüne savunmak değil, takım defansını da gerekleriyle yerine getiriyorlar. Peki bu kadar iyi savunma yapan takım neden bu konumda diye sorarsanız, bunun cevabı çok basit... Hücumda etkinliği neredeyse sıfır.
Haberin Devamı ›
Bir takım düşünün... Bir önceki sezonu iki kupayla kapatsın. Bir sonraki sezon La Liga’dan gelen milli forveti ve Antep’ten alınan 10.5 numarası ile ofansif hattı daha da güçlensin. Ama bu takım 3-0 hükmen sonuçlanan Ankaraspor maçını bir kenara koyun ligde 9 karşılaşmada 7 gol, Şampiyonlar Ligi’nde 3 maçta tek gol atabilsin. Yani 12 resmi maçta, 8 kez fileleri havalandırdı. İnanılması zor, şaka gibi bir istatistik. Maç başına 0.66 gol düşüyor.
Beşiktaş’ın attığı golleri anımsamaya çalışıyorum ve hiç kafam karışmıyor, kolaylıkla hatırlıyorum. Çünkü ortada topu topu 8 gol var. Bunlardan sadece bir tanesi organize ve futbol aklı taşıyan bir paslaşmanın ürünü: Bobo’nun Tabata’nın akıl dolu topu pasında Kasımpaşa filelerini sarstığı vuruş. Bunun dışındakiler ya duran top, ya uzaktan atılan bir şut, ya da karambol pozisyonları. Beşiktaş’ın ne konumda olduğundan çok bu asıl sorununu ne zaman çözeceğini insan çok merak ediyor. Hücumdaki üretim kısırlığı izleyenin göz zevkini de bozuyor ve galibiyete rağmen kimsenin keyif almamasına neden oluyor. Siyah-Beyazlılar, Lucescu döneminde de iyi bir defans kurgusuna sahipti ama ofansif etkinliği bugünkü ile kıyaslanmayacak derecede ileri düzeydeydi. Teknik direktör Mustafa Denizli ne yapıp, ne edip bu problemi çözmek için yeni alternatifler denemeli. Aksi takdirde “Söylesene bize hoca takım niye oynamıyor?” diye bağıran tribünler korkarım ki yakında “Söylesene bize hoca bu takım nasıl gol atacak?” şeklinde de tempo tutacak.
Haberin Devamı ›
*****
Kaş oynarsa stoper oynar!
Mustafa Denizli ısrarla savunmanın sağ kanadında görev verdiği İbrahim Kaş’ı Eskişehir’de zorunluluktan stoper oynattı. Getafe’den geri dönen genç savunmacı bu bölgede her zaman daha efektif ve verimli olacağını performansıyla gösterdi. İbrahim defansif sezgileri nedeniyle önündeki rakip oyuncuya hamle yapıyor ama genelde geç kalıyor. Önünde oynayan çabuk futbolcular, onun dengesini bozuyor. Kayseri ve M.United maçlarında takıma iki kopya gol yediren Kaş’ı defansın sağında görevlendirmek bir gün Mustafa Denizli’nin başına daha ciddi bir iş açabilir.
*****
Zor günler bekliyor...
Beşiktaş ligde ve Avrupa’da yükselme trendine girdi. Gerçi futbol açısından gözle görülür bir çıkış gözlemlenmiyor ama puan tablosunda yükseliş ve Şampiyonlar Ligi’nde umutların devam etmesi sözkonusu. Ancak Siyah-Beyazlılar’ın kasım ayı hiç de kolay geçmeyecek. Fikstüre bakıldığında Trabzonspor, Fenerbahçe, Sivasspor, Wolfsburg ve M.United gibi 5 kritik karşılaşma onları bekliyor. Buna bir de kongre sürecinin futbol takımı üzerinde oluşturacağı baskı ve stresi ekleyin. Mustafa Denizli ve öğrencilerinin işi gerçekten zor. Zaten yaptıkları kötü başlangıç nedeniyle kredileri yok denecek kadar az...
Haberin Devamı ›
*****
Ruslar’a Latin uymuyor
Önce Arthur Zico, ardından Juande Ramos... Birisi Brezilyalı, diğeri ise İspanyol... İkisi de CSKA Moskova’dan kaçarcasına, gitti. İkisi zaman zaman düşüşler yaşasa da kariyerlerinde önemli başarılar kazanmış isimler. Ruslar ile kimyaları tutmadı. Sıcak-soğuk meselesi belki de...
*****
Superman Ekrem!
Sağbek, solbek, orta sahanın solu, ön libero, süpürücü, götürücü, vurucu, kırıcı. Her işi yaptı, hem de hiç gocunmadan ve özveriyle. Elinden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyor. Bıkmadan, usanmadan koşuyor. Geçen sezonki şampiyonluğun gizli kahramanı istikrarını sürdürüyor. Her takıma bir Ekrem lazım.