Tek teselli mücadele

Lige çok kötü başlayan, ilk derbisini farklı kaybeden Beşiktaş’ın, son iki yılın Şampiyonlar Ligi finalisti karşısında, oyuna ürkek başlaması doğaldı. Kadro tercihleri hep eleştirilen teknik direktör Mustafa Denizli, bir kez daha sahaya tartışılabilecek bir onbir sürmüştü. Bu onbirin en önemli ve en tartışılacak tarafı, formasına kavuşan, enerjik Nobre’nin savaşçı ruhuyla takıma yeni bir kimlik kazandırmasıydı.
Haberin Devamı ›
Dakikalar ilerledikçe çekingen görüntüsünü üzerinden atan Beşiktaş, rakip kaleye ufak ufak gelmeye başladı. İlk yarım saat içinde Beşiktaş’ın bulduğu 5-6 korner atışı aslında, Siyah-Beyazlılar’ın hiç de fena mücadele etmediğini gösterir gibiydi. Tabata’nın gelişi de, Beşiktaş’taki beyin oyuncu eksikliğini şu aşamada ortadan kaldıracak gibi gözükmüyor. Tabata, Şampiyonlar Ligi için çok ağır, kurtarıcı diye oyuna alınan Yusuf ondan daha yavaş, temposuz ve kırılgan. Manchester’a kadar oynadığı 6 maçta sadece üç gol bulabilen Beşiktaş’ın, Avrupa’nın en iyi savunma uygulayıcılarından biri karşısında sonuca gitmesi beklenemezdi. Öyle de oldu zaten. Kartal yüzde 100 denilebilecek pozisyon dahi bulamadı.
Haberin Devamı ›
Scholes doğru zamanda, doğru yerde, doğru işi yaparak ilerlemiş yaşına rağmen, neden hâlâ Manchester United gibi bir devde, en çok tercih edilen oyuncu olduğunu ispat etti. Seyirci, Beşiktaş’ı alkışlarla uğurladı, mücadelesiyle gururlandı. Ancak Beşiktaş’ta saha içi teknik sorunlar yüksek boyutta devam ediyor. Biz de bu takımın ne zaman gol atacağını merak ediyoruz.