Top Secret!

Haberin Devamı ›
Gazetecilikte oturup masa başında ya da çeviriyle haber yapmak internetin gelişmesiyle artık iyice kolaylaştı. Bir haberi yerinde takip etmek, izlenimlerinizi aktarmak son dönemde pek yapılır cinsten değil artık. Biz de elimizden geldiğince transfer gündemini oluşturan isimlere ulaşmaya çalıştık. Ancak bir gazetede “Krasic, Türk gazetecilerin tuzağına düşmemiş” başlıklı bir haber çıktı. Aslında bu tür polemiklere girmenin doğru olmadığını biliyorum. Ancak insan kalkıp, İstanbul’dan taa Avusturya Alpleri’ne gidip, oradan oraya koşturunca ve emeğine laf söylenince dayanamıyor.
Sırbistan basınında çıkan haber şuraya kadar doğrudur. Krasic, kendisine hediye etmek için yanımızda Avusturya’ya götürdüğümüz 17 numaralı Fenerbahçe formasını eline aldı ve baktı, ardından giymek istemedi. Biz de bu anı fotoğraflama imkanımız olmasına rağmen izin vermemesi üzerine böyle bir eylemde bulunmadık. Sonrasında formayı kendince haklı gerekçelerle iade etti. Biz de buna çok saygı duyduk. Çünkü CSKA Moskova’lı bir futbolcunun milli takım kampında Fenerbahçe formasıyla poz vermesi başına iş açabilirdi. Hediye etme teklifimizi de kabul etmedi. Bunu da zaten 27 Mayıs tarihli FANATİK gazetesinin 3. sayfasında yazdık.
Ancak Krasic’in İngilizce bilmemesi nedeniyle takım arkadaşı Milan Jovanovic’in tercümanlık yaptığı röportajında, kendisi bize Fenerbahçe’nin teklifinden haberdar olduğunu açıkladı. Tam üç kez “Top secret” (Çok gizli) diyerek bunu yazmamamızı talep etti. Ancak bizim görevimiz doğruyu ve söyleneni kamuoyuna aktarmak. Hatta foto muhabiri arkadaşım Murat Akbaş da olayın şahididir ve bana “Bu röportajın başlığı ‘Top Secret’ olsun” dedi. Ayrıca kaleci antrenörü Rade Zalad da “Krasic bana Fenerbahçe’yi sordu” açıklamasını yaptı. İsteyen Zalad’a sorabilir. Tabii ki Krasic, kendi ülkesinin basınına politik konuşmak zorunda. Çünkü Sırbistan Milli Takımı ile Dünya Kupası’na hazırlanıyor, birçok takım tarafından isteniyor. Yaptığımız araştırmalar da Türkiye’ye çok soğuk bakmadığı yönünde... Kısacası bazıları iş yapar, bazıları bazılarının yaptığı işlerin üzerinden prim yapmaya kalkar. Zaten gazeteciliğin genetiğinde bulunan bu kötü huy yıllardır süregelen bir yaradır. Fazla söze gerek yok.