Arama

Popüler aramalar

‘’Mesut oynarsa takımın çehresi değişir!‘’

Eğer Mesut futbolu hâlâ seviyor, oynamak istiyorsa ve fiziken yeterli seviyeye çıkarsa takımın çehresi değişir. Mesut bir dünya starıdır. Takımın onu taşıması lazım. Eğer taşıyamazsa, orta saha bu kadar geçirgen olursa Mesut sorun olur.

1- Mesut Özil, Giresunspor maçında 11.3 km koştu. Yıldız oyuncunun bu mücadelesini ve liderlik özelliğini nasıl değerlendirirsin?

Hem Mesut takımı hem de takım Mesut’u daha iyi anlamaya başladı. Eğer Berisha ve Rossi kamp dönemini takımla birlikte geçirse ve İrfan da sakatlanmasa muhtemelen performans yükselmesi daha üst boyuta çıkabilir. Geldiği günden bu yana söylediğim şu: Eğer Mesut futbolu hâlâ seviyor, oynamak istiyorsa ve fiziken yeterli seviyeye çıkarsa takımın çehresi değişir. Mesut bir dünya starıdır. Ancak geçmişle de yaşanmıyor. Frankfurt maçından bu yana olumlu sinyaller görünüyor. Ancak dediğim gibi yetmez. Takımın onu taşıması lazım. Eğer taşıyamazsa, orta saha bu kadar geçirgen olursa Mesut sorun olur. Taşıyabilirse de büyük zenginlik. Ben Mesut’u kat ettiği mesafe ile değil, yarattığı pozisyonlarla değerlendiririm. Bu konuda gelişme var.

2- Crespo ilk kez oynadı. O bölgede Fenerbahçe'nin aradığı adam Crespo mu?

Crespo vasatın altında göründü. Ama bu sadece ondan kaynaklanmıyor. Kanat hücumcuları ve orta saha kanatlarında 4 oyuncu kenara, çizgiye gidiyor. Rakipler de savunma kanatlarını kullanmayı düstur edinince sağ ve sol stoperler orta sahaya yaklaşmakta tedirgin oluyor. Bu orta saha merkezinde 2 oyuncuyla kalınması demek. Crespo bu geniş alanda zorlandı. Gustavo ve Mert’in zorlandığı yerde bu normal. Daha kompakt bir oyunda gelgitlerin az olduğu bir maçta daha sağlıklı bir değerlendirme yapılabilir.

3- Takımın genel performansı hakkında ne düşünüyorsun? Oyun çok övülmese de zirve yarışında önemli bir yerdeler...

Bir B planına, oyunu zaman zaman pasla soğutmaya ve tempo ayarlanmasına ihtiyaç var. Bu yüksek tempolu oyunda, Rossi girdiği pozisyonları değerlendirebilse tabii durum farklı olurdu ama olmayınca oyun Rus Ruleti’ne dönüyor. Kabul edelim ki bu yoğun fikstür ve zor maçlar beraber çalışma ve uyum yakalama konusunda dezavantaj. Transferleri erken bitirmek bu durumda en önemli konu. Bunu yapamadılar. Tisserand’ın takıma katılması ve Valencia’nın sürekli sahada olması şart.

4- Yarın rakip Hatay. Son haftalarda Mame Diouf çok formda. Nasıl bir maç bekliyor bizi ve Fenerbahçe kazanmak için ne yapmalı?

Ömer Erdoğan takımını çok hızlı toparladı. Ligin en sert ve becerili takımlarından Hatay aynı zamanda en zorlu deplasmanlarından biri. Ancak onlar da merkezde zaman zaman ikili kaldıkları için orta saha üstünlüğünü kaybedebiliyorlar. Öte yandan kanat hücumları konusunda Giresun’un yaptıklarının çok ötesini de yapabilirler. Herhangi Avrupa deplasmanından daha kolay olmayacak. İki takım için de bu maçı kazanmanın vereceği mesaj seviyeleri açısından çok değerli olacak

25 Eylül 2021, Cumartesi 09:04
YAZININ DEVAMI

‘’'B planı' olmalı‘’

Frankfurt maçındakiyle dün akşamki takımın aynı ekip olduğunu söylemek zor. Kendi evinde 3-4-3 oynarken bu kadar gelgitli bir oyunu kabul etmek de zor. Pereira’nın sezon başında kurduğu, Altay maçında 80. dakikaya kadar kalesine şut çektirmeyen oyununun Almanya’da geldiği seviye umut vericiydi. O günden bu yana bir gerileme var. Dün maçtan önce Hakan Keleş, Fenerbahçe’nin top kayıplarından dem vurdu. Buradan oyun kuracaklarını söyledi.. Ve bunu da yaptı. Penaltı kazandı puan(lar) onlar için mümkündü.

Pas oyunu da gerek

Fenerbahçe’nin özellikle bu yoğun fikstürde bir B planına, topu alıp soğutacak bir pas oyununa da ihtiyacı var. Ya da mutlak akın sonlandırmaya... Çünkü bu direkt oyun, düşük pas yüzdesiyle oynadığında mutlak akın sonlandırılması gerekiyor. Geri üçlü orta sahaya yaklaşıyor mesafeyi daraltıyor ama bek arkasına top atıldığı zaman oyun git-gele dönüyor. Bu tempoyu kaldırmak zor.

Yükselmek zorundalar

Belki asisti yapan Rossi girdiği diğer 2 pozisyonu gol yapsa... Diyeceğim ama yine fark etmeyecek çünkü oyunu soğutmak veya akın sonlandırmakta sorun. Fenerbahçe kazandı. Ama oyunun geliştiğini söyleyemeyiz. Bu dolu fikstürde, geç gelen oyuncuların uyumu için zamana ihtiyaç olacak; özellikle Rossi ve Berisha için. Crespo ve Meyer ise olur mu? Bilemiyorum. Bu oyuncular yükselmek zorunda. Çünkü Valencia olmayınca değil, zorlanınca bile Fenerbahçe yüzde 50’ye iniyor.

24 Eylül 2021, Cuma 08:29
YAZININ DEVAMI

‘’Terim acaba ne düşündü?‘’

Galatasaray’ı bu maçta analiz etmek zor. Çünkü hiçbir ikili için uyumluydu diyemeyiz. Muslera stoperle, stoper stoperle, onların ikisi de Assunçao ile… vs. Hiçbir ikili birbirleriyle ilgili bir oyun ezberi ortaya koyamadı. Duruşlarında bir sorun yoktu belki ama oyunun iki yönünde de topla ilişkileri felaketti. Thiam’ın golünde alan savunmasının yerleşiminde sorun yok. Ama alan savunması top alanına geliyorsa, ya da rakip hareketlendiyse sorumluluk senin demek. Onlar sadece durdular. Emrah’ın harika şutunda da durum aynıydı… Pası veren Mensah’ın karşısında 3 oyuncu var. Emrah'ın karşısında da 4. Ve Emrah bu şutlar için yaşıyor. Assuncao’nun geç koşusu dışında neden herkes duruyor?

'Assuncao yükü kaldıracak gibi durmuyor'

Bütün bunların daha da büyük bir soruna dönmesi oyunun merkezinin Emre'nin çabası dışında tamamen bozuk olmasından. Assuncao henüz bu yükü kaldırabilecek gibi durmuyor. Zaten Taylan da en iyi halinde değil. Peki nasıl oluyor da Terim bu planın işleyeceğine ikna oluyor? Attamah, İbrahim ve Mensah gibi 3 canavar karşısında? Assuncao etrafı bu kadar bilinmez performansla doluyken, merkezi bu yaşta ve fizikle nasıl doldursun? Nasıl? Gerçekten anlamak zor.

'Kayseri direkt oynadı'

Kayserispor kolay kaleye gidebilen bir takım değil. Buna rağmen Hikmet Karaman'ın cesur oyun tercihi takdire değer. Direkt oynadılar. Özellikle Galatasaray’ın kanat beklerinin ve öncelikle de Yedlin’in arkasına indiler ama bunu kalabalık ve geniş alanda yaptılar. Bu kolay değil çünkü bu kadar kalabalık çıkarken kaybedeceğiniz bir topta işiniz biter. Ama onlar 20. saniyede de net pozisyona girdiler, 90+4’te de. Ve net bir şans da vermediler. Tebrik etmek lazım.

23 Eylül 2021, Perşembe 08:31
YAZININ DEVAMI

‘’Balotelli gibi maç‘’

Bu maç bir futbolcu olsa Balotelli olurdu. Her anlamda. İnişler, çıkışlar, atılan tüm gollerdeki beceriler ve sakarlıklar. Dramı bol, hikayesi inanılmaz bir oyun. Şu bir gerçek ki Pjanic-Ghezzal ortalığı Türkiye standartlarının çok üzerinde bir pas hızının merkezi oluyor. Zemin Olimpiyat Stadı ayarında olsa muhtemelen bu hız yüzde 20-30 daha yüksek olur. Normal şartlarda Montella’nın kompakt bir savunmayla ve önde hızlı oyuncularla oyuna başlaması, orta alana baskı yapmayı düşünmemesi normal... Daha çok Bathsuayi’yle takımın bağlantısını kopartmak, Rosier ve Rıdvan’ın oyuna çok girmemesi üzerine bir oyun düşündü. Gerçekten de olabildiğince kompakt kaldılar. Ama Josef-Pjaniç-Ghezzal’ı baskılayamaması ev sahibin pas hızını çok artırdı.

Pjanic olağanüstü...

Gerçi kontra tehlikesinin de etkisiyle bezdirici bir baskı yapmadılar ve zaten orta saha merkezi de buna çok uygun değildi. Ama rakibi çok çalkaladılar. Ve bu gerçeğin merkezinde de bir değil iki adım ötesini görerek/planlayarak pas veren Pjanic var. Gerçekten olağanüstü bir iş ahlakıyla karşı karşıyayız. Juve/Barça konsantrasyonu, belki sorumluluk anlamında fazlası.

Ve dokunduğu herkesi de etkiliyor ve karşılığını da alıyor.

Ghezzal’ın sakatlığı sonrası

Rıdvan’ın dönüşü dahi ondan bağımsız değil. Tabii 3-1 ve onun çıkması ardından Ghezzal’ın sakatlığı sonrası Demirspor’un orta sahaya baskıyla gelmesinin de oyun otomatiğini tamamen dağıttığını söyleyebiliriz. Pjaniç’in varlığı ne kadar büyükse yokluğunda o büyüklükte bir boşluk bırakıyor. Hafta sonunun sonu iyi biten dramını ve bunun psikolojisini de eklemek lazım tabii. Ve Balotelli’nin az görülen bir şekilde bu skoru kendisine mesele etmesi. Oyuna karakter koyup arkadaşlarının inanmasını sağlayan o oldu.

22 Eylül 2021, Çarşamba 08:24
YAZININ DEVAMI

‘’Marcao'yu aradılar‘’

Marcao’nun olağanüstü bir stoper olduğunu iddia etmiyorum. Ancak Galatasaray’ın orta saha havuzunun -geçen haftaki karşılama oyunları dışında- oyuna hükmetmesi gerektiği maçlarda yerine konulamaz bir önemi var. Marcao temiz ayaklı. Tek pasla rakip ön alan baskı denemelerini anlamsız kılabiliyor. Rakip de bu konuda güvenini kaybediyor. Marcao’nun bir dipling ve bir pasla yapabildiğini Galatasaray 5-6 kişiyle pasla yapmaya çalışıyor. Ve Taylan&Berkan ikilisi her ne kadar çok iyi niyetli işler yapsa da eksik kalıyorlar. Bu çerçevede dün Davidson ve Efecan’ın yıpratıcılığını iyi kullanan Bülent Korkmaz, Galatasaray’ın oyun kurmakta yaşadığı zorluğu iyi kullandı diyebiliriz.

Alanya’nın üstünlüğü var

Burada belirleyici olan da şu: Galatasaray kötü oynamadı ama kadro mühendisliği açısından, en azından bu aşamada orta saha ve savunma oyun kurma becerisi, karşılama/bozma oyunları dışında yeterli değil. Galatasaray hiç kötü oynamadı ama direkler dahil isabetli şutlara 5’e 4 Alanya’nın üstünlüğü var. Ayrıca Galatasaray’ın 6 engellenen şutu var. Ki bu da şut soğukkanlılığı hakkında bir şeyler anlatıyor.

Mohamed-Halil olabilirdi

Aynı zamanda Alanya’nın 1.08 gol beklentisine 0.92 ile cevap verilebilmiş. Bu çerçevede Terim’in bu denge oyununda orta sahayı alamamışken ve salt ortalar üzerinden giderken Mohamed’i Halil’in yerine değil yanına oyuna olması belki de bir kısa yol çözümü olabilirdi. Geriden hızlı ve etkili oyun kuramazken bu bir yöntem olabilirdi

Bülent Korkmaz’ı da kutlamak lazım. 1-0 önde geçtikten sonra dahi ileride geniş alana oyunu yaymaya çalıştılar. Rakibi kalelerinden Mustafa’nın şutu dışında uzakta tuttular. Hak ettiler.

20 Eylül 2021, Pazartesi 08:34
YAZININ DEVAMI

‘’Güçlü ama eksik‘’

Trabzonspor ligin hücum repertuvarı en geniş takımı. Ancak dün bu seviyeye yaklaştıklarını söylemek zor. Maçın başındaki sıcak hava, Gervinho’nun kenarda oluşu, Ömür’ün üzerindeki ağır baskının bunda etken olduğunu söyleyebiliriz. Sadece Bakesetas ve Nwakaeme’ye sahip olmak bile artanları kovalamayla net şanslar sağlaması mümkün. Bunlar ilk yarıda hiç olmadı. Cornelius’un ileride tek santrfor oynadığı bir planda ceza sahası çevresinde çok hareketli olmak şart. Tabii en azından okul bir kalabalıkla. Orayı çok boş bıraktılar. Hamsik, Bakasetas, Berat üçlüsünün görev paylaşımında bir eksiklik vardı.

Savunma sorunsuzdu

Burada hem görev paylaşımında aksaklıklar var hem de kat edilen mesafede eksiklik. İlk yarı Bakasetas’ın bir uzak şut denemesi dışında üretim yoktu. Öte yandan savuna güvenliğinde bir eksiklik olmadığını da söylemeliyim. Ancak bu kadro fazlasını hak ediyor. Eğer Cornelius’la oynuyorsanız altı pasta biten kalabalık bir pas zinciri oluşturmak gerekir. Genel kanı, her ne kadar ona şişir indirsin olsa da aslında durum bu. Tabii bunu denemek istiyorsanız da çevresini kalabalık tutmak lazım. Bu da yoktu.

Bakasetas işi bitirdi

Parmak biraz daha ön alan kalabalığı ve hiç olmayan driplingler için oyuna alındı ama hemen sakatlandı. Yusuf bu anlamda katkı sağladı. 3. bölgeye daha kalabalık ve kafa karıştıracak şekilde girdiler. Bakasetas da işi bitirdi. Ancak Cornelius’u Gervinho, Nwakaeme; Bakasetas üçlüsü desteklese Dorukhan da dinamizm katsa ne olurdu diye düşünmeden edemiyor insan. Trabzonspor’un hücum repertuvarı geniş ama Gervinho ve Nwakaeme birlikte sahada olmadan bunları sergilemek pek mümkün olmuyor gibi görünüyor.

19 Eylül 2021, Pazar 09:23
YAZININ DEVAMI

‘’Sonuç değil ama oyun bir zafer‘’

İlk yarıda Fenerbahçe’nin 3-4-3’ü Rossi’nin henüz tempoya adapte olamaması ve heyecanı dışında mükemmele yakındı. Mert Hakan belki de transferinden bu yana en temiz oyununu oynadı diyebiliriz. İşin ilginç tarafı Serdar Aziz için bile bunu söyleyebiliriz. Valencia’nın standart oyunuyla Frankfurt savunmasını zorlamasıyla Mesut da yükseldi. Almanya sahnesinde olmanın da itici gücüyle tabii. Bu akıcı oyunda Fenerbahçe’ye geldiğinden bu yana en yüksek 45 dakika performansını gösterdiği kesin.

İnanılmaz bir sakarlık

Frankfurt’un değişimle gelen sıkıntılarını Pereira ve oyuncuları derinleştirdi. Bu kanat oyuncu havuzuyla 3-4-3'ü bir Alman takımına karşı bu seviyede oynamak neresinden bakarsanız bakın önemli iş. Gerçek anlamda rakibin ayarlarını bozdular. Frankfurt gole kadar 6 kez ofsayta düşmek dışında bir şey yapamadı. Ancak bu seviyenin hiç hak etmediği, savuma kontratakta yerleşmişken bir baskın golü yedik. Bu seviye bir oyun için inanılmaz bir sakarlık bu.

Elimize kadar geldi

İkinci yarıda fizik olarak özellikle ön taraftaki düşüş oyunu domine etmeyi engelledi ama yine de dengeyi rakip lehine bozdurmadılar. Eğer giren 4 oyuncu kamp döneminden bu yana sürekli takımla çalışabilmiş olsalar, değişiklikleri daha erken yapmak ve seviyeyi yüksek tutmak mümkün olabilirdi. Buna rağmen son dakikada galibiyet de penaltıyla elimize geldi. Sonuç ne olursa olsun bu aşamada bu oyun bir zaferdi diyebiliriz.

17 Eylül 2021, Cuma 09:02
YAZININ DEVAMI

‘’Pjanic yine orkestra şefiydi‘’

Beşiktaş herhangi bir lig maçından farklı başlamadı. Orta saha kurgusu yerinde, savunma önde, Ghezzal ve Larin doğru genişlikte... Pjanic yine orkestra şefiydi. To pa sahip olup arkaya Batshuayi’yi kaçırmayı da başardılar. Olmadı. Rose’nin saha kenarında hiç de rahat olmadığı görülebiliyordu. Kaleden Haaland’a atılan uzun toplarda doğru ikili pozisyon almalarla sorun çıkmaması da sağlandı. Sonra her şey değişti. Rose, oyun kuramama sorununu Bellingham’ı biraz daha merkeze çekerek çözdü, Brandt’ı biraz öne attı. Ghezzal-Rosier yıpratıcı bir oyun oynadı ve iki oyuncunun da dengesini bozdu. Dortmund çıkıp yerleştikten sonra yine bildiğimiz baklavaya dönebildi. Ve burada da hızlı ezbere paslarla işi çözdüler.

Ersin, ilk gol dışında...

Bellingham’ın Şampiyonlar Ligi’ne özel bir performans gösterdiğini de söylemek lazım. Çok hızlı, çok seçenekli ve çok güçlüydüler. Gol değil ama Haaland’ın boş kaleye kaçırdığı pozisyondan sonra seyirci de vites düşürdü. Souza, savunma sigortası olmakla çok meşguldü. Atiba da bu hızlı oyunda hiç olmadığı kadar aksadı. Dortmund’un bu sene savunma göbeğinde yaşadığı sorunlar Rose orta sahasıyla oynayarak çözüm bulmaya çalıştı. Son 10 dakikaya kadar da başarılı oldu diyebiliriz. Çok pozisyona girdiler. Neyseki hem onlar beceriksiz hem de Ersin ilk gol dışında formdaydı.

16 Eylül 2021, Perşembe 08:02
YAZININ DEVAMI