Arama

Popüler aramalar

Aynı oyun

Abone OlGoogle News
Haberin Devamı

Bu kadar çalkantının ve kötümserliğin (ben de buna dahilim) içinde dün akşam oynanan soğukkanlı oyun bu maceranın da zirvesiydi. Özellikle de ilk yarıda. Savunmayı göbekten delmeyi iyi bilen bir rakibe karşı 20. dakikadaki verkaç dışında hiç açık vermedi sarı-lacivertli ekip. Oyunu harika soğuttular. Kendi standartlarının çok üzerinde bir hızlı akın sıklığı, kalabalığı ve etkinliğine de ulaştılar.

Marsilya mükemmel bir iç saha takımı değil. Ligde iç saha sıralamasında 10. sıradalar. Daha çok deplasmanda işliyorlar. Zaten ligde en çok puanı toplayan 3 takımdan biri onlar. Ancak ne olursa olsun bu kadar zayıf bir ilk yarı performansı Valbuena’nın olmayışına rağmen Fenerbahçe’nin büyük başarısı.

İkinci yarıya Marsilya iyi bir refleks göstererek başladı. Önde bastılar. Oyun ritmini yükseltmeye çalıştılar.

Fenerbahçe’nin 2. yarı performansı ise karışık. Başta akın sürekliliğine maruz kalmadılar. Oyunu soğutmaya çalıştılar. Ancak rakibin bu oyunundan yararlanamadılar. Aynı ilk maçtaki gibi. Sebep aynıydı. Orta sahadaki oyuncu yapısı. Ve hücumcuların son 20 dakikada hiç top tutamayışı. Gittikçe artan bir baskıyla işlerini zorlaştırdılar.
Tıpkı ilk maçta olduğu gibi.

Bu çerçevede Kocaman’ı eleştirebiliriz. Haklı da oluruz. Ancak... Mesela Semih de bu Cristian’ı kesemiyorsa en azından bir 20 dakika çalamıyorsa sorunu biraz da başka yerlerde aramalı.
Son olarak: Bekir o kadar olağanüstü bir gol attı ki olağanüstü oyununu gölgede bırakacak. Ve hakem sahanın en iyisiydi.