Arama

Popüler aramalar

Bu işi Denizli çözer

Abone OlGoogle News
Haberin Devamı

Bizzat iki taraf da açık yüreklilikle bunun bilinmesini isitiyor. Yani toplantı sırasında anlık bir kararla, Aykut Kocaman ayağa kalkıyor ve “Ben kendimi çok sıkışmış hissediyorum. (Cenderede hissediyorum) diyor” Ve görevinden ayrıldığını söyleyip toplantıyı terk ediyor. Tartışmanın nedeni hakkında ise içeriden iki ayrı bilgi geldi. 1’incisi yönetim tarafından, onların söylediği şu; Aykut Kocaman’ın transfer listesinde olan ve kesinlikle istediği bir oyuncu için Aziz Yıldırım “Bonservisi ve fiyatı çok yüksek alınması imkansız unutalım” diyor. 2’inci bilgiyse Aykut hocaya daha yakın kaynaklardan, onlar da tartışma konusu oyuncunun İBB forması giyen Holmen olduğunu söylüyorlar. Aykut Kocaman, Holmen’i istiyor, ancak Aziz Yıldırım Alper’i aldık, o pozisyonda bu seviyede yabancı bir oyuncuya ihtiyacımız yok diyor. İçeriden gelen net bilgiler bunlar. Yani iki tarafın da öncesinde ayrılmak (istifa ya da kovma) gibi bir niyeti asla yok. Ancak bir oyuncu yüzünden, 4 yıldır süre gelen genel hal ve yaşananlar, birikenler bir anda bir patlamaya yol açabiliyor. Bunun dışındaki Ali Yıldırım ile ilgili bir sürtüşme olduğuna dair söylentileri kesinlikle reddiyorlar. Zaten Ali Yıldırım ile abisinin arası çok iyi değil. İngiltere’de Şampiyonlar Ligi finalini de beraber izlemedikleri, yine bu kaynaklarca net olarak söyleniyor. Bu dakikadan sonra ne olur diye sorarsanız, geri dönüş yok. Aykut hoca bütün kapıları tamamen kapatmış durumda. Yönetim de yeni hoca çalışmalarına hemen başlamış. Ancak ortada hocanın kim ya da nasıl olacağına dair net bir kriter bulunmuyor. Mustafa Denizli’nin de adı geçiyor. Ersun Yanal’ın da, yabancı opsiyonlar da konuşuluyor. Bilgiler bunlar. Şimdi analize geçelim;

Fenerbahçe’nin içinde bulunduğu durum; kadro, başkan ve hakkında çıkacak kararla ilgili belirsizlikler, Fenerbahçe’yi bir noktaya doğru itiyor. Bu noktada, Fenerbahçe salt bir teknik admaa ihtiyaç duymuyor. Daha fazlası gerekli. Fenerbahçe’nin ülkeyi bilen, şartlarına göre politika üretebilen, hem kadroyu hem de kamuoyunu yönetibilecek gür bir sese ihtiyacı var. Normal şartlarda, büyük takımların büyük hocalara değil, büyümek isteyen aç iştahlı ihtiraslı, yeteneklere şans vermesi gerektiğini düşünürüm. Fakat bugünkü karmaşık yapı bunun ötesinde bir lider, tartışmasız bir komutan zaruretini ortaya koyar. Tıpkı, ligi 8. bitiren Galatasaray’ın tanıdık bildik ve garanti bir isme, Terim’e gitmesi gibi. Fenerbahçe de bu şartlarda, buna uygun bir seçim yapmak durumunda. Biz spor yazarlarının işi, isim önermek birilerinin işine son verilmesini istemek değil kuşkusuz, fakat bugün durum farklı. Bu işi Mustafa Denizli çözer. Bu bir temenni değil, tespit.