Arama

Popüler aramalar

Gençlik yalanı

Abone OlGoogle News

Çünkü alışık olduğun kaos... Hani ekolümüz yok diyoruz ya! Bu muğlak tabir aslında futbolun belirli şablonlarla oynanmıyor oluşunu anlatmanın afilli şekilli.

Haberin Devamı

Şablon nedir derseniz: Her bir mevki diğerinin ne kadar uzağında olmalı? Nasıl bir pas trafiği izlenmeli? Bir oyuncunun ayağına top geldiğinde bağlantılı mevkilerdeki oyuncular nasıl poziyon almalı? Topa sahip olan pası verdikten sonra nasıl ve nereye hareketlenmeli?

Söylemeye gerek yok: Aynı şekilde savunma da şablonlara dayanır. Uzaklıklar, trafik vs. Hiç kuşkusuz bu temelin üzerine doğaçlama eklenir. Bizdeki fark ise oyunun kafadan hiçbir şablon olmadan doğaçlama oynanmasıdır... Ve insanoğlu elinde hazır
şablonlar olmayınca hızlı hareket edemez. İş yavaşlar... Biz bu takım sporunu salt doğaçlama oynamaya çalıştığımız için ortaya doğal olarak kaos çıkıyor.

Bazen bu kaos içinde iyi bir kadro ve iştah yakalanıyor. Böylece hem rakipleri hem kendimizi şaşırtıp başarılı oluyoruz. Ama bunda süreklilik sağlamak mümkün değil. Abdullah Avcı’nın bildiği ve alışık olduğu muhtemelen formüle ettiği bir durum bu! Ve bu sorun genç kadro çağırmakla, yeni oyuncular bulmakla alakalı bir hal değil. Başarısız olan 28-30 yaşındaki yetenekleri bir kenara atarak çözebileceğiniz bir şey de değil...

Haberin Devamı

O yüzden Abdullah Avcı’ya kızmayın. Siz gençleri istediniz o da çağırdı. Ancak sorun bu değildi, hiç olmadı ve hiç de olmayacak!