Görkemli bir son

Haberin Devamı ›
İlk yarıda izlediğimiz, Real Madrid tarafından sergilenen bir iş ahlâkı dersiydi. İlk skoru hiç düşünmeden, 11 oyuncu bireysel ve takım olarak yüzde 100’le oynadılar. Ceza sahası önüne kurdukları yapı, hatasız bir defansif örgüydü. Çok hızlı çıkıp pozisyonlar ve gol buldular. Galatasaray’ın üretimi sıfıra yakındı.
İkinci yarıdaki o büyük ayağa kalkış ise Galatasaray’ın hücum alanını önce Amrabat, sonra Sabri ile genişletmesiyle oldu. Riera ile Eboue iyice çizgiye açılıp rakip yarı sahaya geçtiler ve Real Madrid savunma örgüsü genişleyip boşluklar bırakmaya başladı.
Sneijder de sahneye çıktı, oyuncu özelliklerine çok uymayan ekstra işler yaptı. Araya koşular, boşluk bulup toplu-topsuz ceza sahasına dalışlarla sürekli Madrid savunmasına darbe vurdu. Sneijder’den beklenen işte bu. Böyle bir ofansif liderlik göstermesi gerekiyor. Terim’in ikinci yarı geri dönüşleri ünlüdür. Ve bu en görkemlilerinden biriydi.
Eğer Madrid’deki penaltı verilmiş olsa Real, 2. yarıda bu kadar vites düşürür müydü bilinmez, ama bunu görmeyi hak ediyorduk. Yazık oldu demeyeceğim, görkemli bir son oldu.