Arama

Popüler aramalar

İlk yarının futbolcusu Caner

Abone OlGoogle News
Haberin Devamı

Fenerbahçe’nin geçirdiği dönüşüm az rastlanır bir durum. Geçen hafta daha çok Karabük maçı merkezli bir noksanlar analizi yapmıştım ve dolayısıyla artılar noksan kaldı. Bugün bu merkezden bakalım: Artık net bir şekilde dizilişin 3-4-3/3-2-5 olduğunu söylemek yanlış olmaz. Bu yılın envanterine durumu böyle geçirmek gerekir. Geçen yıl rakibi geniş alanda yüksek pas sayısıyla aptala çevirmeyi planlayan oyunda 3 temel oyuncuyla hücum ediliyordu. Bu yıl bu sayı reelde 6, planda 7.

İki savunma kanadı orta sahanın hücuma dönük oyuncuları. Santrfor arkası da bu niyetle sahaya sürülüyor. Temel defansif kurguda merkez adam Mehmet Topal. Rakibi karşılarken önde. Oyuna çıkarken iki stoper kanatlara kaydığı için en arkada o var. Fenerbahçe’nin toplamda 7 hücum oyuncusuyla oyunu rakip alana yıkması planlanıyor ancak orta sahada bununla görevli iki oyuncu bunu tam olarak yapamadı. Alper, Baroni, Meireles, Emre vs’den net bir ilk tercih çıkaramadılar. Ersun Yanal, Ahmet Hasan’ını henüz bulabilmiş değil. Bu oyuncuyu net bir 10 numara olarak adlandıramayız. İki yönlü bir ofansif orta saha daha uygun bir tercih olur. Devre arasında değilse de önümüzdeki yaz burayı doldurmak isteyecektir Yanal. Bunu yapması ilerideki pivot santrfor ihtiyacını ortadan kaldırabilir. Yani arkada herkesin ipini bağladığı adam olan Topal gibi önde de bir oyuncuya ihtiyaç var. Bu ya pivot santrfor ya iki yönlü bir ön alan çapası olacak.

Ancak bu temel eksikliğe rağmen oyunu istediğinde (Konya ikinci yarı ve Karabük maçı dışında) forse edebilen bir ekip oldular. Bu, olağanüstü fizik durum ve rakibi buna ikna etmekten geçiyor. Yanal lig ortalamasının çok üzerinde bir fizik durum yarattı. Ve bu oyunculara reaksiyon verme, isyan etme gücü veriyor. Kayseri maçında bunu net olarak gördük.

Bu isyanla gelen galibiyet Fenerbahçe’nin devre arasından 5 paunlık farka rağmen kendisini içine atacağı bir depresyonu engelledi. İkinci yarıda Gökhan ve Kuyt’ın ateşlediği isyan fitiline böyle bakmak lazım. Kuyt, Karabük’teki yokluğunun ve ilk yarıdaki zayıflığının altından kalkabildi. Bu rakipler için kolay ele alınıp çözülecek bir durum değil. Eğer Fenerbahçe sezon sonunda şampiyon olacaksa, bu her maçtan çok Kayseri maçında kazanılmış olacak. Şu ana kadarki durum bu...

En iyinin anlattığı

Fenerbahçe’nin kaliteli bir kadrosu var önermesi 41 puanı açıklamaz. Fenerbahçe’nin kalitesiz kadrosu hiçbir zaman olmadı. Ancak Fenerbahçe zaman zaman kadrosunu heder eder. Sezon başında yıldızlarla kurarlar... Ancak bazen mühendisliği yanlıştır, bazen iç karışıklık zorlar vs. Bu sefer de mühendisliği olağanüstü değil. İhtiyaçları var. Ancak bu kez handikaplara rağmen bir fark var. İkna olmak ve etmek. Şimdi olana bakın:

-Bir pas takımını önde fizik oynamaya ikna ediyorsunuz.
-Orta sahada topu ileri taşıyacak oyuncu eksikliğine rağmen bunu yapıyorsunuz.
-4 santrfor özellikli oyuncunuzun tamamını sahaya sürdüğünüz maçları kazanıyorsunuz.
-Görece ağır sayılabilecek stoperlerinizi ileri çıkmaya ikna ediyorsunuz. Hem de savunma beklerini hücum hattına kadar çıkarmışken.
-Asıl önemlisi rakipleriniz ben bunlarla başa çıkamam fikrine itiyorsunuz.
-Ve Caner. Onun anlattığı. Çünkü onun performansı başka seviyelerde bir çok oyuncu için geçerli.

Bütün bu işi Manisa seviyesinde bu işi belli oranda yapabilmiş, sol bek sıralamasında takımda 3. olan Caner’i ikna ederek yapıyorsunuz. Takımınızın hücum servis gücünün merkezi olmakla kalmıyor... Ligin ilk yarıdaki en iyi oyuncusu oluyor. İşte bu mevzuyu anlatıyor.

Yanal’ın oyuncu tercihleri konusunda eksik kaldığını, oyun içi esnek müdahaleler konusunda çok iyi olmadığını düşünüyorum.

Ancak yaptıkları bunları şu ana kadar fazlasıyla kapattı. Bunu da biliyorum. Asıl önemlisi ise şu: Fenerbahçe taraftarı Kocaman’ı saygıyla ve sevgiyle anar. Bunu değiştirmek mümkün değil. Ve fakat Yanal’ın oyunu onlara daha uygun. Daha çok heyecanlandırıyor. Eksikler daha az göze batıyor. Yanal bu takımın yüzde 50’si tamamlanan değişimini yüzde 80’lere çıkartırsa işte o zaman efsane olur. Kocaman unutulmaz. Ama Yanal da 10 yıl önce ulaşması gereken noktaya ulaşır.