Medeniyetin normalleri

Yanlış hatırlamıyorsam 2002 Dünya Kupası’ndaydı. Radikal Gazetesi’nde olduğuma göre öyle olmalı. Bir Avrupalı gazeteci şöyle demişti boynumda asılı akreditasyon kartına bakıp:
-’Kusura bakma. Radikal yazıyor kartta. Biraz önce de Fanatik yazan bir arkadaş gördüm Türkiye’den. Çalıştığınız yayın organlarının isimleri dikkatimi çekti’
Ortalama Avrupalı için böyle ‘köktenci’ gazete isimlerini üst üste görmek El Kaide etkisi yapıyordu belli ki.
-’Bizde iklim bu’ dedim. Bu kavramlar sıradan ve hatta pozitif. Doğallaştı. Anlamını yitirdi, başka anlamlar aldı. Senin bu kelimelerden anladığınla, benimki farklı...
Bizde iklim bu, normallerimiz bu, dolayıyla jargon bu...
-’Anlıyorum’ dedi. Ama anlamamıştı... Anlayamazdı.
Bugün Açık, Mert ve Korkusuz da iklimin sonucudur. Sebebi değil.
Bizde iklim budur. Normaldir. Normalleşmiştir.
hhh
Dünyanın hemen her yerinde spor kaynaklı korkunç olaylar olur. Spor terörü bize özgü değil...
16-17 yaşındaki kız çocuklarına saldırılmasa da terör her yerde vardır. Ya da saha ortasında gencecik futbolcular ailelerin gözü önünde dövülmese de.
Terör vardır. Hatta cinayetler de...
Bu kınanır. Cezalandırılır. Özürler dilenir. Yeni olaylar olmasın diye yeni çok boyutlu tedbirler alınır. Üzerine araştırmalar yapılır. Ama yine de olur... ABD’de de Arjantin’de, de Avrupa’da da...
Ancak hiçbir gerçek medeniyette, bu tip bir olay ‘ama’larla, “Onlar da yapmıştı”larla yumuşatılmaz, geçiştirilmez, yandaş kitleler bulamaz.
Hiçbir yüksek medeniyette kamuoyunun bir kısmı böyle bir olayda saldırganların yanında olmaz. Çünkü medeniyet iklimi buna izin vermez.
İşte bizde korkunç derecede farklı, farklı şekilde korkunç olan da budur.
Korkunç olan ortak aklın, ortak vicdanın topyekun aynı safta toplanamayışıdır.
Galatasaraylı kızlara saldırılır, Fenerbahçeli defansa geçer, Fenerbahçeli genç futbolculara saldırılır, Galatasaraylılar savunur.
Halbuki hangisine saldırılsa ilk tepkiyi vermesi gereken saldıranın camiası olmalıdır. Umarım geç de olsa olacak da...
Ama tam anlamıyla net bir şekilde ve hızla olamıyor. Çünkü iklim müsaade etmiyor.
Bakın! İnsanlar korkunç hatalar yapabilir. Hepimiz yaptık, yapıyoruz, yapacağız. Her şey insanlar içindir.
Fakat eğer normal, sıradan vatandaşın, böyle korkunç hatalarda saldırganın tarafında durmasını normal ve hatta zorunlu kılan bir iklim yerleşmişse durum vahimdir.
Yasanın, polisin, jandarmanın çözebileceğinin dışındadır.
Bu şiddet iklimini değiştirmek, mevsim normallerini düzenlemek gerekir.
Bu iklimde değil çiçek, ot bitmez...
Ve herkesi hepimizi sarar yok eder.
Medeniyetler işte böyle yok olur...
Yok olmayalım.
Çünkü biz aslında böyle değiliz. Biz medeni insanlarız.
Mesele medeniyetini övmek ve korumak için holiganlaşmakta değildir.
Holiganı barındırmayan bir medeniyete sahip olmakla övünebilmek ve onu korumaktır.
Yapmamız gereken insanlığımızı hatırlamaktır.
Hatırlayamayanlar için yardım eder belki...
Sadece şu fotoğrafa bakın ve onlara layık olmaya çalışın.
Çünkü artık sözün bittiği noktadayız.
Haberin Devamı ›
UEFA ve mahkeme kararı
Haberin Devamı ›
UEFA geçen yıl Fenerbahçe’yi TFF kararıyla Şampiyonlar Ligi dışına attığında elinde ne vardı? Sadece basında çıkan haberler. Ve tutukluluklar...
Yani ne bir karar, ne bir iddianame...
Şimdi eğer Mahkeme, Fenerbahçe Başkan ve yöneticilerini suçlu bulursa ne olacak?
Elde net bir karar varken “Ben TFF Kurulları’nın kararlarına bakarım, adaletin verdiği karar beni bağlamaz” diyecek mi?
Soru bu!
Cevap da UEFA’nın altını ısrarla çizdiği ‘iyi niyet’ vurgusunda. TFF ve davaya taraf olan kulüplerin iyi niyetinde.
Senez Erzik “Bu iş bitti” demedi.
Ama ‘iyi niyet’ vurgusunun ışığında değerlendirme yapmakta sakınca yok.
Şu anki hava bu!
Haberin Devamı ›
Şampiyona çıkarımları
-İspanya orta sahasının bir ekip olarak yaptığını Pirlo tek başına yapıyor. Savunmada var, hücumun kaynağı, savunmanın çıkışına yardım ediyor. Estetik serbest vuruş ve penaltı atıyor. Şu ana kadar en etkili performans onunki. Sırdan bir takım onunla parlıyor. Pirlo bir mücehver...
-Ronaldo ‘gerçek Ronaldo’ olamaya gidiyor? İlk kez milli takımda böylesine bir karakter koyuyor ortaya. Bu yıl onun yılı olabilir. Dünyada yılın futbolcusu olmaya çok az kaldı.
-Capello’ya o kadar para verip, o kadar yatırım yapıp, sonra Hodgson tutuculuğuna dönmek nedir? İngiltere’ninki elenmek değil de rezil olmak.
-Blanc aklıyla oynayan büyük bir kariyerdi. Kariyerinin başında Maradona’nın Napolisi’nin bir parçasıydı, emekli olmak üzereyken Manchester United’a transfer olan bir futbol bilgesine döndü. Ama futbolda verdiği son ders en önemlisi. En akıllı futbolcu bile kötü teknik adam performansı verebilir. Teknik direktörlük başka bir meslektir.
Devamı haftaya...