Metot olmadan olmuyor

Haberin Devamı ›
Bekir’in kendi kalesine attığı gol bir derece. Asıl sorun ikinci gole yol açan frikik öncesi Selçuk’u karşılamak yerine geri geri kaçması, Baroni’ye faul yapmaktan başka çare bırakmaması. Ama gergin. Selçuk da farklı değil. Volkan’la düellosundaki rahatlığı dışında neredeyse hiç ileri oynamadan maçı bitiriyor. Dün de yazdım bir nevi Alex o. Türk futbol tarihini değiştiren adam. Eboue gergin, Meireles üzerinden atamıyor. Hemen herkes aynı...
Stres her zaman zararlı değildir. Konsantrasyon da sağlar. Ama bu öyle değil. Neden diye sorarsanız adres hocalardır. Fatih Terim 3 maçtır 3 kritik galibiyet alıyor. Kariyerinin en başarılı dönemlerinden biri bu. Sonuç odaklı bir plan uygulayıp neredeyse gol kaçırmadan kazanıyor. Ama oyun bazlı hocalık maharateini sergiliyor mu? Hayır. Aykut Kocaman’ın öğrencilerinin gerginliğiyse oyuncularına sahaya çıkmadan bir metot veremeyişi. Görevlerin belirgin olduğu, planların kolay uygulanabileceği bir düzeni yok. Metot yok iki takımda da. Seyirci olmasa, formalar, yeşil-beyaz, mavi-turuncu olsa seyredilecek hiçbir şey yok. Terim, Şenol Güneş’in üçlüsünü kullanıyor son dönemde. Geçen yılki parlak taktisyenliğinden eser yok. Kocaman ise bizzat söylediği gibi işin nereye varacağını kestiremiyor dahi. Bugünün dünyası metot ister. Ama yok. Ne yaptıklarını hiç bilmiyorlar maalesef. Derbi modern zamanda bu kadar zayıf olmamıştı. Selçuk hariç. O bir nevi Alex her şeyi bir anda değiştirebiliyor. Bütün fark bu...
Hakemlik değişmeli
Bugünkü hakem düzeni maçların en fazla 3 kamerayla çekildiği dönemin sistemidir. 22 kamerayla 3G yayın yapılan devirde hakem tek kişi olamaz. Hakemlik yetkilerin eşit olarak bölüşüldüğü bir takım işi olmak zorundadır. Platini’nin UEFA’da yürürlüğe koyduğu 6 hakem güzel bir başlangıç kuşkusuz. İşin buraya doğru akması gerektiğini Radikal Futbol’da 10 sene kadar önce geniş analizlerle yazdığımı takip edenler hatırlar. Ancak artık durum bundan da farklı.
1- Artık yapılması gereken 10 kişilik hakem takımları oluşturmaktır.
2- Yardımcı ya da kale arkası olarak bölünmeden, baş hakemin kral olmadığı bir düzen şarttır.
3- Halihazırdaki düzende yardımcı hakemlerin olmadığı diğer köşelerde kör alanlarda 3 saha içi hakemi daha olmalıdır.
4- Kamera görüntülerini takip eden ve hakemlerin kulaklığına anında haberdar eden masa hakemleri şarttır. Böylece oyunun durması da engellenir.
5- Ofsayt denetimi, başlı başına bir iş olmalı ve kameradan sorumlu masa hakemleri de bu kararlara yardımcı olmalıdır.
6- Bu paylaşım hakemlerin sporcular kadar koşmak zorunda olmasının önüne geçer. Bu da tecrübe kazanma süresinin artması anlamına gelir. Böylece 55 yaşına kadar çimlerde kalabilirler.
7- Yine bu tip bir yetki paylaşımı ve takım düzeni hakemlerin özellikle bahis mafyası tarafından manipüle edilmesini engeller.
Bugün dünya futbolunda sorun hakemler değil, geri kalmış hakemlik düzenidir. Bu kadar geniş alanda bu kadar az hakemin olduğu, hakemin tüm sporculardan fazla koşmak zorunda kalabildiği başka bir spor yoktur. Bu iş böyle gitmez. Tabii bir de kurallarda sadeleştirme gerekliliği var. Geçen hafta başlıkların bir kısmını vermiştim. Devre arasında mevzuyu iyice açarız.
Çakır ve 2020
2020 Avrupa Şampiyonası’nın Türkiye’ye verilmeme sebebi tektir. 2020 Olimpiyatları adaylığından vazgeçmememiz. Konunun şikeyle vs. ilgisi yok. Fenerbahçe’ye ceza verilmezse tüm ülke ceza alır zırvasını uyduran lobi şimdi de bu yalanın peşine takıldı. Düşünün eğer Türkiye toptan bir şike merkezi olduğu için böyle bir yaptırımla karşılaşmış olsa Cüneyt Çakır Dünya 1 numaralığının en büyük adayı olup pazar günkü finale çıkabilir miydi?
Terminolojiyi oturtmak
Dikkat edin her hoca teknik açıklamalar yaparken başka jargonlar kullanıyor. Her gün başka kelimelerle, yeni çıkan başlıklarla birbirimize bu basit oyunu anlatmaya çalışıyoruz. Yorumcular, muhabirler, futbolcular... Bir çalışma alanı, bir bilim ya da bir sektör için olmazsa olmaz ortak bir terminolojidir. Herkes bir kelimeyi duyduğu anda aynı şeyi anlamıyorsa o konu tartışılamaz. Bizlerin futbol dünyasında her şeyden önce yapması gereken bir an önce bir araya gelip bir ortak terminoloji oluşturmaktır. Bir futbol spikeri, bir yorumcu, bir futbolcu, bir hoca bir kavramı aynı kelimeyle açıklamadan hiçbir yere varamayız. TSYD ve TFF bu konuda çalışmalı.