'Mucize olmazsa...'

Haberin Devamı ›
“Fenerbahçe, Galatasaray maçına kayıpsız giderse, rahatlık baskıyı kırar. Tıpkı Trabzonspor maçında olduğu gibi. Büyük krizlere yol açabilecek panikleri sonlandırmayı başardılar”
“Hemen herkes liderin evinde 4 maçtan 12 puan çıkarmasını bekliyor. Galatasaray ve Beşiktaş için durum aynı değil. Onlar ev sahibi olacakları maçlardan birini Fenerbahçe’ye karşı oynayacaklar”
“İkinci yarının başındakine benzer sakatlık furyası olmazsa Sarı-Lacivertliler’in yarışı kaybetmesi için küçük bir futbol mucizesi lazım. Galatasaray maçına kayıpsız giderse iş çoktan bitmiş dahi olabilir”
Fenerbahçe’nin Galatasaray maçına kayıpsız gitmesi kendi açısından kritik. Bu olursa rahatlık baskıyı kırar. Tıpkı Trabzonspor maçında olduğu gibi. Fenerbahçe ilk yarının sonunda yaptığı puan kayıplarının ardından Kayserispor maçında ayağa kalkıp bir rahatlık gösterisi yapmıştı. İkinci yarının başındaki Sivas ve Eskişehir kayıplarının ardından da aynı ayağa kalkışı sergiledi. Hem de Avni Aker’deki sert ortamda bu rahatlığı zirveye çıkararak. Aslında Fenerbahçe’nin bu seneki macerasının özeti bu. Büyük krizlere yol açabilecek panikleri sonlandırmayı başardılar. Fenerbahçe’nin rakiplerine göre fazla deplasmanı olması bir dezavantaj olarak görülebilir. Ancak bu deplasmanlardan ikisi Galatasaray ve Beşiktaş’a karşı. Yani hemen herkes Fenerbahçe’nin evinde oynayacağı 4 maçtan 12 puan çıkarmasının çok zor olmadığını düşünüyor ama rakipleri için durum aynı değil. Onlar ev sahibi olacakları maçlardan birini Fenerbahçe’ye karşı oynayacaklar. Derbinin garantisi yok.
Kadıköy farkı var!
Sarı-Lacivertliler normal şartlarda Gaziantep, Akhisar ve Kayseri maçlarında toplam 4 puanın altında almaz. Fenerbahçe için kötü senaryo bu. Bundan fazla kayıp olacağını düşünmüyorum. Buradan 5, 6, 7 ya da 9 puan da çıkabilir. Teknik heyetin temel konsantrasyonu bu maçlar üzerine olacaktır. İçerideki mükemmel performansın en fazla bir beraberlik firesi vermesini bekleyebilirsiniz. Gelen baharla ev sahibi performansının artması da doğal beklenti. Yani aslında Bursa, Antalya, Rize ve Karabük maçlarında rakiplerin üzerindeki puan baskısıyla birlikte Sarı-Lacivertiler’in rahat ve farklı galibiyetler alacağını düşünüyorum. Latin ve Afrikalı oyuncuların perfomansı artacak, sakatlıklar da azalacaktır. Bu senaryoda iki derbinin puansal önemi azalır. Baskının azalması da Fenerbahçe’yi olumlu etkiler. Bu çerçevede Fenerbahçe’nin 9 haftada 8 puanlık farkı kapattırması zor. (Galatasaray’ın 3 farklı kazanmaması halinde 9 puan). Bu ancak derin ve sürekli bir krizle ve Galatasasaray’ın deplasman fobisini azaltması değil sıfırlamasıyla mümkün.
Tablo parlak...
Galatasaray’ın Konya, Sivas ve Elazığ’la deplasman oyunları oynayacağını da unutmamak lazım. Bunların tamamı Fenerbahçe’nin puan kaybettiği sert deplasmanlar. Üstüne Trabzonspor deplasmanı var. Bütün bu tablo Fenerbahçe için son derece parlak duruyor. İkinci yarının başındakine benzer bir büyük sakatlık furyası olmazsa Sarı-Lacivertliler’in bu yarışı kaybetmesi için küçük bir futbol mucizesi lazım. Son 10 yılda yaşadığı 2 büyük yıkımdan çok daha büyük bir kriz. Ve aslında Galatasaray maçına kayıpsız giderse iş çoktan bitmiş dahi olabilir.
Mehmet Demirkol