Oyuncu değişikliği sınırsız olmalı

Haberin Devamı ›
Oyuncu değişikliğine izin verilen ilk Dünya Kupası olan Meksika 1970’te Meksika maçında devre arasında oyuna girmişti. Çünkü artık futbol fizik olarak bir oyun olmaktan çıkıp bir spor olmuştu. Oyuncular sakatlanıyordu. Üstüne teknik direktörlük artık çalıştırıcılık olmaktan çıkıp stratejistlik haline gelmişti.
Ve muharebe için değişiklikler gerekiyordu. Önce 2 değişiklik, sonra ekstra bir kaleci değişikliği ve son olarak da 3 değişiklik kabul edildi. Çünkü futbol artık oyuncuların ortalama 10 km. koştukları bir oyun olmaya gidiyordu. Halbuki 20 sene önce bunun yarısıydı.
Arrigo Sacchi ilk çalıştırdığı takımın haftada sadece 1 antrenman yaptığını söylüyor. İlk değiştirdiği bu olmuş. (NTVSpor’daki belgeselini kaçırdıysanız tekrarını yakalayın)
Breitner de Real Madrid’e gittiğinde haftada 2 antrenman yapıldığını görüp şaşırmıştı...
Bugün artık durum farklı.
Bugünün temposuna 3 değişiklik yetmiyor.
4 senede bir oynanan Avrupa Şampiyonası’nın finalinde bir takım, sakatlık nedeniyle 34 dakika bir kişi eksik oynamak zorunda kalmamalı.
Takımları eksik bırakacak olan sadece kırmızı kart olmalı.
Kuralları ihtiyaçlar belirler
1962 Şili Dünya Kupası’nda Santiago Muharebesi olarak hatırlanan İtalya-Şili maçı oynanmamış ve o maçı İngiliz hakem Ken Aston yönetmemiş olsa, futboldaki sertliğin cezalandırılması bu kadar hızlı bir süreçte yürümezdi muhtemelen. Ayrıca 66’da Jack Charlton’un uyarı (o zamanın sarı kartı) almasına rağmen bunu anlamamasından doğan karışıklığı değerlendirip sarı ve kırmızı kartları yaratan adam olacaktı ünlü hakem.
Çünkü herkesin uyarıyı anlaması, görmesi gerekiyordu. Aslen bir öğretmen olan Aston basit düşündü. Trafik lambalarını örnek aldı. Ve kartları yarattı.
Çünkü bu bir ihtiyaçtı.
Bugünün ihtiyacı sınırsız değişikliktir.
Daha önce de yazmıştım, bu konuya değinen başka isimler de oldu. Ama artık bıçak kemiğe dayandı.
Dünyada hiçbir takım sporu yükü bu kadar az adamın sırtına yüklemez.
Sahada ne kadar oyuncu varsa, yedek olarak oyuna girecek o kadar oyuncu hakkı olmasıdır. Normali budur...
Bugün iyi oyuncular yılda 80 maça kadar oynayabiliyorlar.
Sadece 1 ay dinlenebiliyorlar. Haftalık izinleri ise genelde 1 gün.
Buna doğal olamayan yöntemlere sapmadan dayanmak mümkün değildir. Spor sağlıktır ama profesyonel spor hastalık yaratır.
22 oyuncu kullanma hakkı
Bugün her takımın 22 oyuncu kullanma hakkı olmalıdır. Ve oyundan çıkan oyuncu tekrar oyuna girebilmelidir. Bu kadar çok oyuncu değişikliği doğal olarak oyunu yavaşlatma tehlikesi doğurur. Evet bu çözülmesi gereken bir sorundur.
Peki ne yapılabilir?
-Yine 3 kez oyuncu değiştirme hakkı olur. Ama bir kez de sayısız oyuncu değiştirmek mümkün olur. Hakem tabelası yerine her oyuncu yerine gireceği oyuncunun numarası olan tabelayı elinde tutar. Voleybolda olduğu gibi.
-Oyuncu değişiklik süresi 10 saniye olur. Dolayısıyla vakit geçirmek engellenir.
-Devre arası değişiklikleri bu 3 seferin dışında tutulur.
Bu, üzerinde düşünülmesi, çalışılması gereken çok önemli bir konudur. Çizgi teknolojisinden çok daha önemli. Çünkü 4 yılda bir yapılan ve final biletleri bin Euro’ya kadar alıcı bulan bir şampiyonada insanlar sonuna kadar mücadele izlemek ister. Bir takım diğerini ezip geçtiyse sorun yok. Ama doğal olmayan nedenlerle, sadece keyfi kısıtlamalarla bir maç yarım saat erken bitmemeli.
Mutlaka yenilenme gerekir
Sıkça tekrarlıyorum. Kuralları ihtiyaçlar belirler.
Kapalı ekonominin olduğu, ülke dışına döviz çıkarmanın yasak olduğu dönemlerin kurallarıyla bugünün ekonomisi, demokrasisi idare edilir mi? 60’ların futbol ihtiyaçları bugünün oyununu yürütebilir mi? Olmaz. Yenilenme gerekir.
Tıpkı ofsayt kuralındaki yenilenmeler gibi. Önce topla rakip çizgi arasında 3 oyuncu olması gerekiyordu. Sonra 2’ye indi. Sonra aktif alan, sonra aktif oyuncu kuralları geldi.
Şahsen işi fazla karışıklaştırdığını düşünsem de bunlar ihtiyaçla ortaya çıktı. Gol ihtiyacı nedeniyle.
Ben, kalecinin ona gelen bir pası tutup bir dakika ceza sahası içinde dolaştığı yıllarda sevdim futbolu. Ancak 20 yıldır kural farklı ve yine futbol güzel.
Geçtiğimiz yüzyılın başında ancak oyuncu maça yetişememişse yerine biri oynuyor, oyuncu gelince yerini alıyordu... Çünkü maçları saatinde başlatmadığınız zaman insanlar galeyana geliyordu.
1965’te İngiltere Ligi’nde resmi olarak ilk oyuncu değişikliği hakkı verildi. Ama sadece sakatlık hallerinde kullanılmak üzere.
70’te bu zorunluluk kalktı.
Ve şimdi yeni bir değişiklik zamanı.
Futbolu, özüne dokunmadan günün şartlarına uydurmak zamanı.