Volkan mucizesi

Haberin Devamı ›
Sow oyundan çıktığında, Fenerbahçe zaten topu ileride tutamayan, sürekli baskı yiyen bir takımdı. Kontratak yapamıyorlardı. Bunun da iki sonucu oluyordu. İlk olarak, rakibin risk almasından doğan boşlukları değerlendiremiyorlardı. İkinci olarak da rakibi tehdit edememekten dolayı Galatasaray’ın savunma dörtlüsünün hemen tamamı hücuma katılmaya başladı. Aykut Kocaman’ın, Sow’un yerine Semih’i değil de Bienvenu’yü alışı, bu anlamda rakibi daha da buyur eden bir yaklaşımdı. Semih uluslararası bir oyuncu. Orta saha organizasyonunu yapamadığınız sırada, topu ileride tutup takım arkadaşlarını oyuna çekebilir. Kocaman bunu tercih etmedi... Bir koşucuyu, Bienvenu’yü oynattı. Bunun sonuçları ise Galatasaray’ın baskısının iyice artışı, Fenerbahçe’nin rakibini tehdit edemeyişi ve Galatasaray kalesine gidemeyişi oldu.
Selçuk’la olağanüstü serbest vuruş golünü bulana kadar, Galatasaray’ın baskısı büyüyerek devam etti. Golden sonra Fenerbahçe açılmak istedi, bu kez Galatasaray’ın baskısı pozisyonlar da getirmeye başladı. Özellikle Aydın’la yakalanan iki şansın değerlendirilemeyişi, Volkan’ın olağanüstü oyunu Fenerbahçe’yi hayatta tuttu. Bu sırada Fenerbahçe üçüncü şutunda, ikinci isabetini ve golünü buldu. Kontratak yapamıyorlardı ama Volkan’ın degajında, ilk golde Ziegler’i tutamayan Semih, bu kez de Bienvenu’yü kontrol edemeyince, Stoch takımını öne geçirdi.
Bununla birlikte Galatasaray orta sahası demorolize oldu, baskı yapamadı, Cristisan ve Özer boşa çıktı, Stoch ve Binvenu ile oyanamaya başladılar ve Fenerbahçe lige ortak oldu. Ünlü Johnson maçı kadar olmasa da oyun hep Galatasaray’a yakındı ama sahada olağanüstü bir kaleci vardı ve takımını hayatta tuttu.