Arama

Popüler aramalar

Yeni bir ihale yapılır mı?

Abone OlGoogle News
Haberin Devamı

Digiturk bu ligin yayın haklarını uzun vadeli olarak satın alırken, 400 milyon doları kaç derbi için verdi?

Önem sırası ve ekonomik değer var olmakla birlikte toplam 12 derbi için ödendi bu para. Yani tamamı olmasa da misal 400 milyon doların yarısı 12 derbi için ödendi diyebiliriz.

Şimdi play-offlu statüde, final niteliğinde, yani değeri belki normal sezon derbilerinin iki-üç katı olan 12 derbi ihtimali daha olacak. Peki bunun için ayrı bir ihale açılacak mı?

Açılırsa normal sezon ihalesinde ödemeyi taahhüt ettiği parayı Digitürk öder mi? Hayır...

Dolayısıyla play-off’a özel yeni bir bir ihale olmayacak.

Peki diğer platformlar ya da TV kanalları 24 tane derbi olacağını bilsek biz de girerdik bu ihaleye demez mi?

Bakın, sporun özüyle ilgili olarak öncelikle bilmemiz gereken şudur:

Maç oynanırken kural değişmez. Yayıncı kuruluş için maç devam ediyor. İhale bitene kadar kural değiştirmek mümkün değildir.

Ligin statüsü böyle derinden değişirse ihale iptal olmalıdır. Çünkü diğer platformlara haksızlık yapılmış olur.
İhale iptal olursa da bu sefer Digitürk haklı olarak tazminat ister.

Dolayısıyla ligin statüsünü değiştirmek mümkün değildir.

Eğer Fenerbahçe ve Beşiktaş düşerse yayıncı yükümlülüklerini gözden geçirir demek bir fikirdir. Karşı çıkılabilecek bir fikirdir. Çünkü futbolun özünde düşme vardır. Yani büyüklerin düşme ihtimali hep vardır. Ancak ne olursa olsun tartışılması gereken bir fikirdir.

Öte yandan derbi sayısının ikiye katlanma ihtimali hiç yoktur...

Bu fikir ortaya atılabiliyorsa 12 derbi ihtimali daha doğduğunda o yayının değeri en az iki katına çıkar.

Veren var mı?

Buna şoklama derler

Türk spor tarihin en büyük krizlerinden biri yaşanıyor...

Ne olursa olsun futbola dönmek, futbol konuşabilmek zor...

Hakkını vermek lazım... Bu zorluğu TFF kolaya çevirdi. Hem de bir hamlede.

Bir kulüp Messi’yi transfer etse, karşılaması vs. bir hafta on gün sonra yeniden şikeye dönecekti mevzuu.

Şimdi play-off teorisi ve soruşturmayla ilgili yayın yasağı üst üste geldi.

Ve futbola dönüldü.

Mecburen herkes bunu konuşmak zorunda.

Kalbi durmakta olan hastaya bastılar şoku, tartışmanın seyri değişti.

Eğer lig zamanında başlasaydı bugün 3. haftayı oynamış olacaktık.

Bugüne kadar kamuoyu önünde hiç tartışılmamış böyle bir yapısal değişiklik böyle bir takvimde ortaya atılıyorsa bu piyasayı şoklamak içindir.

Trabzonspor ve Galatasaray kanadı buna haklı olarak itiraz ediyor. Ama söyledikleri gibi bu gündemi değiştirmek değil.

Yani o kadar basit değil.

Çünkü bu hamle onları da futbola döndürdü farkında değiller...

Havuzun ruhuna aykırı

Yukarıdaki 4 takıma ekstradan 6 hafta maç yaptırmak, havuzun ruhunu bozar.

Türkiye yayın gelirlerinde Fransa’dan sonra Avrupa’daki en eşitlikçi paylaşımlardan birini yapıyor. Bunda Aziz Yıldırım ve Levent Bıçakçı’nın payı büyüktür. (Trabzonspor dahil kimse onların bu konuda haklarını ödeyemez)
Bu devrimci-eşitlikçi ve hatta aslında pozitif ayrımcılık içeren bir sistemdir.

Temel olarak ‘futbolun ürünü maçtır’ı motto olarak alır.

-Yani %90’ın üstünde insan büyükleri seyretmek istiyor.

-Ama onların maç yapabilmesi için rakibe kesin bir ihtiyaç var.

-Dolayısıyla sattığın aslında sadece büyük takım değil. Küçük takımın da hakkı diğeri kadardır.

Play-off’la bu analitik zincir kırılıyor.

Çünkü aslında eğer son 20 yılda %86 oranında ilk 4’ü kaplayan 4 büyükse... Kurduğunuz 4’lü play-off sistemi defakto olarak yeni bir ligdir...

Bu da havuzun ruhuna aykırıdır. Sistemi paramparça eder.

Bu sene olsaydı

Bu sene uygulanmış olsaydı Antep Fenerbahçe ve Trabzonspor’un 11 puan gerisinde olacaktı. Antep’ten ırak olsun, başka bir takım diyelim. Xspor misal...

İlk maçta Xspor, Z spor’a yeniliyor ve zaten az olan şansı iyice azalıyor. Sonra Fenerbahçe’de yeniyor X spor’u ve şansı sıfır oluyor. Trabzsonpor maçına ne motive edecek onları? Şampiyonluk şansı yok. Şampiyonlar Ligi de...

Demek ki bu sistem şike önleme işine yaramayacak.

O zaman geçiniz...

Küme düşmek gibi

Yine bu sene uygulanmış olsadı bu sistem. Beşiktaş ve Galatasaray dışarıda kalacaktı. Muhtemeldir ki biraz daha fazla sıkarlardı kendilerini ama yine ilk 4’e giremeyebilirlerdi. O zaman ne olacaktı peki?

Bugün 5. olmak sadece 5. olmak. Play-off’un dışında kalmak ise ise bu küme düşmekten farksız. Düşünün bir büyük diğerinden en az bir ay önce sezonu bitiriyor. Bugünün gerginliğini kaldıramayanlar için bu sistem
sakinleştirici olmaz.

Karar: Şike yok

Bu Kulüpler Birliği’nin kararı. Trabzonspor direkt müşteki olduğunu hissettiği için karşı çıkıyor.

Galatasaray’da ise içerideki bir kanat şike konusundaki kararın karşısında gibi. Diğer kanat da bundan rahatsızlık duymuyor. Çünkü hem kamuoyu baskısını hafifletiyorlar hem de sistemle barışık kalabiliyorlar. Bunun dışında kulüplerin oy çokluğuyla vermiş oldukları karar şudur: Şike yok!

Kararın doğruluğunu yanlışlığını tartışmıyorum. Fotoğraf budur...

Hesap da basittir:

Eğer daha önce oynanması mümkün görülmeyen ve ertelenen lig yapılan araştırma sonunda aynı takımlarla oynanmaya başlanacaksa ortada bir karar var demektir.

Aksi taktirde yine ertelenebilirdi. Tek devreli oynanabilirdi. Play-off olabiliyorsa iki gruba bölünüp, sonra play-off yapılabilirdi. Yani iddianame beklenebilirdi.

5 takımın küme düşme olasılığıyla bir lig başlayamaz. Dolayısıyla böyle bir olasılık yok demektir. Ve yine dolayısıyla bu bir erteleme değil, karardır.

Birbirimizi kandırmayalım.

Futbol kendisinin temiz olduğuna karar verdi.

Ve bu kararı veren İstanbul’un baronları değil, hep onlardan şikâyet eden Anadolu kulüpleri oldu.

Play-off nasıl olur?

Peki play-off asla olmaz mı? Olur. Ama elemeyle. Play-off ruhu gereği puanlama sistemine uymaz. Basketbol Ligi’nde olduğu gibi 8 takımlı. 1’e 8, 2’ye 7, 3’e 6, 4’e 5 eşleşmesi ve karşılıklı deplasmanlı oynatabiliyorsanız ne âlâ. Heyecandan hep beraber ölürüz.

Bunun dışında kalan ise kimse kusura bakmasın sadece saçmalıktır. Belçika’yı örnek göstermek ise komik. 2 yıl hükümet kuramayan bir ülkeden örnek almak için fazla büyüğüz.

Ya sonuçlar

Kuşkusuz bu kararın sonuçları olacaktır.

Misal adı geçen kulüpler bu sene ekstra bir başarı sağlamaka isteyeceklerdir. Hatta bunu Avrupa’da da yapmaya çalışacaklardır. Bu onlarda doping etkisi yapar. Hiç suçu olamayan bir senede, Avrupa’da atıyorum çeyrek final oynayan ligde kupada şampiyonluk kazanan bir takımı bir önceki sezon için düşürmek itip kakmak yürek ister.

Bu yılın da ruhu budur.

3