Asr-ı 1907 Fenerbahçe

Haberin Devamı ›
Değişmez kuraldır; Bazıları içinde bulundukları topluma-gruba hizmet edebilmek için canını dişine takar, hayatını adeta buna adar, bazıları da, şahsi menfaatleri için sömürür de sömürür... Birinciler üstünlük sağlarsa, topluluk da buna paralel gelişme gösterir; ikinciler üstün gelirse vay haline...
Asr-ı Fener’le ilgili yapılanları, yazılanları okurken, öncelikle bunlar düştü aklıma. Daha doğrusu 1907 Fenerbahçeliler Derneği. Keşke her kesimin, her toplumun, her kurumun böyle bir yan kuruluşu olsa. Neler yapmamış ki 1907... 4 yıl boyunca erkek basketbol takımının yönetimini üstlenmiş öncelikle. Saracoğlu’ndaki ilk VIP tribünü düzenlemesini gerçekleştirmiş. Türkiye’de ilk Trimatik Reklam Panosu uygulamasını Saracoğlu’na taşımış. “Bahçedeki Fener” belgeselini yaptırmış. 5 yıllık kombine bilet satışını gerçekleştirerek, Fenerium tribününe finansman sağlamış. 100. yılda Atatürk’ün balmumu heykelini yaptırıp, kulüp müzesine hediye etmiş.
En önemlisi ise Sportif A.Ş’yi kurup, bir süre sonra kulübe bağışlamış. O şirket ki, bugün Fenerium adıyla Fenerbahçe’nin en önemli gelir kaynağını oluştururken, rakiplerinin gıptayla baktığı dev bir kuruluş haline gelmiş.
Ve Asr-ı Fener çalışması. 40’ı aşkın kişi, 2 yılı aşkın bir süre müthiş bir mesai harcamış. Cumhurbaşkanlığı, Genelkurmay Başkanlığı, Milli Savunma Bakanlığı, Deniz Kuvvetleri, Hava Kuvvetleri, Osmanlı Bankası arşivlerine girilip, 50 bine yakın fotoğraf, tablo ve belgeye ulaşılmış. Sonra tüm Fenerbahçeliler’in gurur duyacağı, 536 sayfalık, 30 kilo ağırlığında dev bir eser meydana getirilmiş. Eminim ki, “Asr-ı Fener”in tanıtım balosunu izlerken, diğer kulüplerin sadece taraftarları değil, yöneticileri bile, “Niye bizde böyle bir çalışma olmadı. Niye bizim, kulübüne böyle hizmet eden bir derneğimiz yok” diye iç geçirmiştir.
Ve eminim ki, hayatlarını kulüp üzerinden rant sağlamaya kurmuş bazıları da, “Ne olacak canım? Adamların parası çok. Onlar yapmayacak da, biz mi yapacağız” diye küçümsemiştir bu güzel işleri; yaptıkları çirkinliklere bakmadan. Anahtarın para değil; Kulüp sevgisi, olumlu düşünme, iş yapma, kulübüne katkı sağlama, gönüldaşlık olduğunu bir anlayabilseler... Ama nerede onlarda o akıl ve sevgi...
İyi ki varsın 1907...