İnatçı keçiler

Haberin Devamı ›
Başkanı futbolcusu ve menaceriyle; Bir grup taraftar başkanla; Futbolcu teknik direktörüyle; Teknik direktörü futbolcuyla; Yönetimi hocasıyla; Hocası yönetimle; Futbolcusu taraftarla hababam inatlaşıp duruyor. Valla, bu şartlarda Fenerbahçe iyi bile gidiyor.
Hatırlayın Aurelio’nun gidişini. Bir inat uğruna (menacerini kulüpten içeri sokmamak gibi) kaçırılmadı mı Brezilyalı yıldız. “Adam idare etme sanatı”yla konuyu çözmek varken, menacerle inatlaşmak ne kazandırdı Fenerbahçe’ye? Koskocaman bir hiç. Ne kaybettirdiği ise ortada.
“Neye taraf(tar) olduğu” bilinmeyen (!) bir grubun verdiği zararı, hiçbir rakip takım taraftarı vermedi Fenerbahçe’ye... Sarı-Lacivert’e gönül verenler, yeni yeni kendilerine gelip, takımı ateşleyen o müthiş görüntülerine yavaş yavaş dönüyor...
Belediye maçında rakip 2-0 öndeyken, bir grup, “Üç, üç” tezahüratı yapıyor. Buna çok bozulan futbolcular, o bağıranlara inat bir hafta sonra Hacettepe’yi gole boğuyor.
Teknik direktör, sahada istediğini yapmadığını düşündüğü futbolcusunu dışarı alıyor... Vaayy, sen misin bunu yapan? İsyan edeni, formasını yere atanı, ağzına ne gelirse söyleyeni gırla...
Sezon başı hazırlıklarında kendisini adeta yok sayan hocası, “Sakatlığın ne durumda?” diye sorduğunda, işi inada bindiren futbolcu, “Git, doktora sor” yanıtı veriyor. Bunun üzerine hoca daha da inatlaşıp, kendisini oynatmak bir yana ligde 18’e almadığı gibi, Şampiyonlar Ligi kadrosuna bile dahil etmiyor. Sezonun yarısı böyle geçerken, zorunluluktan formayı kapan futbolcu, performansıyla, hocasına adeta “Böyle yapmakla Fenerbahçe’ye neler kaybettirdin, gör” mesajı veriyor.
İlk yarı biterken, “Transfer yapmayacağız. Ara transfer hiçbir fayda sağlamaz” diyen teknik direktöre inat, yönetim “Hayır, oyuncu alacağız” diyor ve alıyor.
Teknik direktör de, “Madem öyle, işte böyle” der gibi alınan oyunculardan “Geleceğin büyük yıldızı” denileni daha kafadan silip, PAF takımına gönderiyor. Ötekine bazı maçların son dakikalarında şans verirken, en çok ihtiyaç duyduğu bir maçta, önce oynatacakmış gibi yapıyor, sonra “Oyuncu istemediğimi söylemiştim. Siz alırsanız, ben de böyle yaparım” der gibi, kesiyor. Kimi oynatıyor? Son 2 maçta 18’e bile almadığı, daha önce formasını yere atan oyuncusunu...
İlkokulda okutulan “iki inatçı keçi” hikayesini bilmeyen yoktur sanırım. O hikayede olan keçilere oluyordu. Ama burada ne oluyorsa Fenerbahçe’ye oluyor beyler, bilginize...