Almanlara ne oldu?

Haberin Devamı ›
Hiç olmayacak bir şey gerçekleştiğinde “şaka gibi” der şaşkınlığımızı gizleyemeyiz ya, Almanların gruptan çıkamayıp ilk turda elenmeleri de böyle oldu sanki. Futbolda her sonuç doğaldır. Hatta bu konuda eski Beşiktaş teknik direktörü Gordon Milne’in de bir görüşü vardır. Milne şöyle der: “Her sonuç futbolun doğasında vardır. Hiçbir sonuç sürpriz değildir.” Bu görüşe katılanlardan biri olmama karşın Almanların elenmesi bana da “şaka gibi” geldi.
Almanya’nın, Güney Kore’ye yenilmesinden bu yana, hatta karşılaşma berabere devam ederken düşünmeye başladım. Almanya Ulusal takımı nasıl bu denli kötü olabilir? Bu takım 2006’nin dünya üçüncüsü, 2010’un finalisti ve Brezilya’da yapılan 2014 Dünya Kupası’nın şampiyonu. Üstelik yarı finalde Brezilya’ya tam yedi gol atmış bir ekip. Futbolda istikrar denilince akla gelen ilk ülke. Gruplardan hiç yenilmeden çıkıp Rusya’ya gelmiş.
İlk oynadığı Meksika maçında savunmanın ağırlığı dikkat çekiciydi. Nitekim Mesut Özil’in savunmacı konumuna geldiği maçta hata yaparak golü yedirmişti. Oyun içi organizasyonu iyi, fiziksel olarak dayanıklılığı kusursuz İsveç’i mucizevi bir gol ile yendiklerinde bile bildiğimiz Almanya’yı izleyemedik. Güney Kore maçı ise Almanya tarihinde bir daha zor yaşanır. Hani yaşlı insanlar kuvvetten düştükçe sendeler, dengeleri bozulur ya, Almanların görüntüsü de benzer şekildeydi.
Fizik olarak zayıf, oyun kuramayıp topu sürekli yan oynayan, rakip topu kazanınca takım olarak dengesi bozulan bir ekip. Mesut ve İlkay’a yapılan protestolar takımın psikolojisini bozmuş olabilir mi? İnsan her yerde insandır, kabul, ancak Almanlar söz konusu olduğunda duygusal dalgalanmalar en alt düzeydedir. Löw’ün takım kurgusunda ciddi hatalar vardı. Örneğin, İlkay Gündoğan, Mesut’a göre çok daha iyi durumdaydı. Kaleyi karşıdan gören pozisyonlarda İlkay hem öldürücü paslar veriyor hem de topa çok iyi vuruyor. Kalabalık savunma arasında çabukluğunu ve kısa pas silahını da iyi kullanabiliyor. Ne kadar formsuz olsa da Müller gibi bir golcü yedekte tutulmaz. Artık milli takım kariyeri bitmiş gibi görünen Kehedira’nın yerine İlkay oynayabilirdi.
Bütün bu yanlışlıklara karşın Almanya, Güney Kore’ye bir gol atabilse gruptan çıkacaktı. Takımın bozuk dengesinin en önemli göstergesi Hummels’in yakın mesafeden vurduğu üç kafa şutunun gol olmamasıydı. Üstelik birini kafa yerine omzuyla vurdu. Bu denli denge sorunu varsa insanın aklına bir tek şey geliyor. İsveç maçını kazanınca, Güney Kore’yi nasıl olsa yeneriz düşüncesiyle Löw takıma aşırı yüklememi yaptı? Bilemiyorum, sadece düşünmeye çalışıyorum. İleriki maçlarda işe yarasın diye ağır antrenman yapıldıysa takımın bütün dengesi bozulmuştur. Bir gol Almanlara belki de final yolunu açacaktı. Ancak Almanlar gruptan çıkamadı. Şaka gibi!