Arama

Popüler aramalar

Annelerimizin gücü

Abone OlGoogle News
Haberin Devamı

Bugün anneler günü. Tüm annelerimizin gününü kutlar, benden belki de 30-40 yaş küçük, henüz yeni anne olmuş güzel annelerimiz de dahil olmak üzere tümünün kutsal ellerinden öperim. Yeryüzünde eli öpülecek tek canlı annelerimizdir. Çünkü yaratan da, üreten de, büyüten de hep onlardır. Annelerimizin ne denli büyük bir güç olduğunu hiç düşündünüz mü?

İnsan uzaya yolculuk yaptı, aya gitti, evrenin sonsuzluğunu keşfetti, karadeliklerin birbirine açılan sonsuzluğunu buldu, milyarlarca güneş sistemini, takım yıldızları, samanyollarını, galaksileri neredeyse gözlerimizin önüne getirdi. Bütün bunları gerçekleştirenleri dünyaya bir anne getirdi. Bundan daha büyük güç olur mu? Kutsal kitaplar cennetin anaların ayakları altında olduğunu yazarak onların Tanrı'nın kutsadığı insanlar olduğunu anlatmaktadır. Annelerimiz olmasaydı bu evrenin sınırlarını, zenginliklerini kim keşfedebilirdi ve bu saydıklarımız ne işe yarardı?

Ben, annelarimizin ne denli güçlü insanlar olduklarına bire bir tanıklık etmiş bir insanım. Dedemin annesi Gülbanu(şimdi kızımın adıdır)Hanım Gürcü kökenlidir. Babaanneb de aynı kökendendir. İkisinin de deniz mavisi gözlerinin içine baktığımızda sanki okyanusta kaybolurduk. Gülbanu Hanım yüz küsür yaşında öldüğünde ben 20'li yaşlara henüz ayak basmıştım. Oğlu, yani dedem Yusuf Tükenmez herhangi bir kusur işlediğinde, bastonunu yere vurup "Yusuffff" diye küklerdiğinde, bizim gözümüzde bir imparator olan dednm neye uğradığına şaşardı!

Annem Ahıska Türkü'dür. Babam ise Karapapak(Terekeme). Kafkas kökenli bu insanların gelenekleri ağırdır. Annem 12 yıl dedemin yanında hiç oturmadı, yemek yemedi ve sesi duyulacak şekilde konuşmadı. Dedemin söylediği her şey kesinlikle yerine getirilmesi gereken bir emirdi. Ben henüz 8-9 yaşımdayken bir gün annem dedmin karşısında dikilip "ben çocoklarımı alıp İstanbula gidiyorum. Oğlun da ister gelsin ister gelmesin. Çocuklarımı okutacağım"dedi. İlkokul birinci sınıfta sadece bir ay okumuş annemin, dedmin karşısına çıkıp bu şekilde konuşması tam bir aile içi devrimdi. Bir annenin gücü karşısında dedemin orduları dağılmıştı. "Peki kızım bakarız" dediğini bugünkü gibi anımsıyorum. 55 yıl önce başlayan İstanbul yolculuğumuzun başlangıcı böyle oldu, bir annenin gücüyle...

Bir gün İstanbul'da annem ile babamı memleket düğünlerinden birine götürmüştüm. Gecenin bir vakti trafik magandalarının saldırısına uğradık. Annem ile ben araçtan indik. Karşı taraftan minibüsün içinden 20'ye yakın insan indi. Annem bana siper olup, kollarını açarak hepsini püskürttü. Fizik olarak zayıf oldukları zannedilen annelerimizin ne denli güçlü olduklarına o gün inandım. Annem olmasaydı biz dört kardeşin hiçbir okumazdık. Bugün eğer bu köşeden szilerle bazı şeyleri paylaşabiliyorsam bu, annemin gücünün topluma yansımasıdır. Bizim Azeri-Karapapakların annelerimiz için söyledikleri bir türkünün nakaratanı sizlerle paylaşmak isterim:

Anacan ağrın alım,
Anacan başına dönüm,
Goy dolanım men men men,
Menim öz sevgilime heyran olum men.