Arama

Popüler aramalar

Fakir, yaratıcı ve sadık: Garrincha

Manuel Francisco dos Santos 28 Ekim 1933’de doğduğunda, çocuğun bacaklarının eğri olduğunu ebe hemen fark etmişti. Sol bacağı dizden dışa sağ bacağı ise içe doğru eğriydi. Bu normal dışı durum belki bir ortopedist tarafından giderilebilirdi. Ne var ki, çocuğun doğduğu Pau Grande küçük bir kentti ve bu imkandan yoksundu. Ailenin de çok umurunda değildi. Manuel sevimli bir çocuktu ve çalıkuşu kadar küçük olduğundan büyük kız kardeşi ona “Garrincha” adını verdi ve ölünceye kadar bu isimle anıldı.

Haberin Devamı

14 yaşında Pau Grande’de yerel bir tekstil fabrikasına işçi olarak girdi. Ancak çok tembeldi, fabrikanın sahibi ona fabrika kulübünde top oynaması için katlanıyordu. Futbola karşı öylesine ilgisizdi ki, 1950 Dünya Kupası finalinde tüm Brezilya radyo başındayken o balık tutmaya gitmişti. Bir gün Vasco de Gama’nın seçmelerine gider ama ayakkabılarını unuttuğu için sahaya çıkamaz. 19 yaşında Botofogolu eski bir futbolcunun ısrarla peşini bırakmaması sonucu bu takımın seçmelerine katılır.

Seçmelerin ikinci gününde Botofogo’nun en iyi oyuncularından biri olan Sol bek Nilton Santos’a karşı oynamıştı. Topla ilk buluşmasında topu Santos’un bacakları arasından geçirmişti. Sonra Nilton Santos “bu oğlanı alın, bizle birlikte oynaması, bize karşı oynamasından daha iyidir” demiş. İki ay sonra çıktığı ilk maçında üç gol attı.

Haberin Devamı

Garrincha futbolla eğleniyor gibiydi. Becerikli vücut hareketleriyle savunma oyuncularını şaşırtmaktan zevk duyuyordu. Bir söylenceye göre Latin Amerika’dan çıkan “ole” nakaratının esin kaynağıydı. Arjantinli savunma oyuncusu Vairo’yu zarifçe geçtiğinde seyirciler “ole” diye ayağa fırlamışlardı.

***

1958 yaklaşırken Brezilya henüz bir Dünya Kupası kazanamamıştı. Takımı kupaya hazırlamak için bir psikologdan yardım istenmişti. Yapılan testler sonrasında Garrincha’nın saldırganlık düzeyi sıfır, zekasının da ortalamanın altında olduğu anlaşıldı. Pele’nin testleri de yaklaşık olarak aynıydı ancak Pele henüz 17 yaşındaydı.

1958 Dünya Kupasının ilk iki maçında teknik direktör Mario Zagallo Garrincha ve Pele’yi oynatmaz. O günkü gazetelerin yazdığına göre futbolcular bu duruma isyan edip Zagallo’ya baş kaldırırlar: “Eğer Garrincha ve Pele oynamazsa biz ülkemize dönüyoruz”. Üçüncü maç Sovyetler Birliği ile oynanacaktır. Maçı Brezilya 2-0 kazanır. Bu maç Garrincha ile Pele’nin altın ortaklığının başladığı oyundu ve Brezilya bu ikili ile bir daha hiç maç kaybetmeyecekti.

Dünya Kupası çarpık bacaklı adamın doğuşuydu. Şair Paulo Mendes onu bir sanatçıya benzeterek şöyle yazmıştı: “Bir melek tarafından kutsanan bir şair, gökyüzünden inen bir melodinin peşinden sürüklenen bir besteci, ritmi hisseden bir dansçı.”

Garrincha kırların aylak vahşisiydi. Futbol çok da umurunda değildi. Bir keresinde teknik direktör maç konuşması yaparken, o çizgi roman okuyordu. Sonunda hoca ona döndü ve “sana gelince canın ne istiyorsa onu yap” dedi. O da yapacağını yaptı, Brezilya maçı kazandı.

***

Garrincha’nın takım için önemi o kadar büyüktü ki, 1962 Dünya Kupası’nın yarı final maçında Şilili bir savunma oyuncusuna yaptığı kasıtlı faul nedeniyle oyun dışı kaldığında Brezilyalı teknik adam ve yöneticiler telaşa kapılmışlardı. Olayı gören yardımcı hakem ertesi gün sessizce Şili’den ayrılır. Peru Cumhurbaşkanı bile olaya karışıp Perulu hakemin rapor yazmamasını istemiş. Böylece final maçına çıkmayı hak eden Garrincha 39 derece ateşle sahaya çıkıp Brezilya’nın ilk Dünya Kupası şampiyonluğunda önemli rol oynar.

Haberin Devamı

1963’de Garrincha’nın çarpık dizleri kötüleşmeye başlar. Arka arkaya iki maça çıkamıyordu. Parçalanmış kıkırdak doku şişiyor su topluyordu. 1964’de ameliyat oldu ve bir daha eski formunu bulamadı. 1966 Dünya Kupası kadrosuna geçmişine saygı nedeniyle alındı. Turnuvanın ikinci maçında Brezilya Macaristan’a 3-1 yenildi. Bu Garrincha’nın milli takımda aldığı ilk ve son yenilgiydi. Brezilya milli takımı Garrincha’nın oynadığı uluslar arası maçlarda 52 galibiyet yedi beraberlik aldı.

Bunca kariyere karşın Garrincha’nın birikmiş tek kuruşu yoktu. Ev almak için Brezilya Spor Konfederasyonu’ndan borç para almak istedi ama reddedildi. O gün ortadan kayboldu. Sonra Rio merkezinde bir kilisede ağlarken bulundu; içkiliydi.

19 Ocak 1983’de öğleden sonra eve geldiğinde kendisini kötü hisseder. Muayene edildikten sonra alkol koması teşhisiyle psikiyatri kliniğine yatırılmasına karar verilir. Ancak komadan çıkamadı ve ertesi sabah saat altıda yaşamını yitirdi. 49 yaşındaydı ve geriye üçü nikahlı beş kadından 13 çocuk bıraktı.

Brezilyalılar Garrincha’nın cenaze törenine akın ettiler. Mezarlıkta tam sekiz bin insan onu bekliyordu, yollar insan seliydi. Brezilya futbol tarihinin en çok sevilen ve sokaktaki insanların tarihin en büyük futbolcusu olduğuna inandığı Garrincha mezarlığın alamayacağı kadar insanla son yolculuğuna uğurlandı.

Haberin Devamı

Bir ağacın üzerine yazılmış bir yazıda şöyle diyordu: “Garrincha sen herkese gülümsemeyi öğrettin; oysa şimdi herkes senin için ağlıyor.”

Yurtseverler Hareketi’nın kurcusu Joao Pedro Stedile ise bu Kızılderili kökenli büyük futbol sanatçısının arkasından şunları yazdı: “Garrincha Brezilya’yı simgeliyordu. Fakir, yaratıcı ve sadık... Bu fakir tekstil işçisi sadeliği ve futbol becerisiyle hepimizi mutluluğa boğmuştu.”