Arama

Popüler aramalar

Futbol tarihinin ünlü faulleri

Abone OlGoogle News

1978 Dünya Kupası’nın sahibi Arjantin’in teknik direktörü Luis Menotti ile Bask olması ile hep övünen Javier Clemente birbirlerini hiç sevmezler. Franko diktatörlüğü döneminde palazlandığını söylediği Clemente’i “otoriter” olarak değerlendiren Menotti, meslektaşı tarafından “hippi”lere benzetiliyordu. İki hocanın arasındaki söz dalaşından çıkan gerginlikten futbolcuların etkilenmemesi pek mümkün olmuyor. Ateşlenmeye hazır olan bazı oyunculara ateş ile yaklaştığınızda ortaya büyük yangınlar çıkabiliyor. Ya da birbirini bileyleyen iki hocanın çıkardığı kıvılcım yangını tutuşturabiliyor.

Haberin Devamı

Basklardan kurulu AtletikcBilbaolu futbolcuların heyecanlı yapısını Clemente “Basklar özel bir ırktır” diyerek daha da körüklüyordu. Bu duygu ile oynayan Goikoetxea’nın, 1981 yılında oynanan bir Barcelona maçında Bernd Schuster’e yaptığı faul onun yan bağlarından sakatlanmasına neden oldu. Barcelona’nın Alman oyuncusu bu sakatlık yüzünden altı ay futboldan uzak kalmış ve altı ay sonra yapılacak 1982 Dünya Kupası’nda da oynayamamasına neden olacaktı. Bu önemli sakatlığın nedeni futbolcuların birbiriyle çekişmesinden daha çok Clemente ile Menotti’nin arasındaki müzmin ağız dalaşına bağlanıyordu.

Haberin Devamı

Menotti ve Clemente saha dışında uzaktan uzağa atışadursunlar iki hocanın sahada ilk kez karşılaşmaları 24 Eylül 1983’de Camp Nou’da gerçekleşir. Atletic Bilbao maçın 60. Dakikasında 3-0 gerideyken Schuster bu kez Goikoetxea’ya sert bir faul yaptı. Bu faul izleyiciler tarafından rövanş olarak algılandı. Barcelona formasını giyen Maradona rakibini teselli etmeye çalışırken esas felaketin kendi başında dolaştığından habersizdi. Çünkü Goikoetxea “o herifi geberteceğim” diye söyleniyordu.

Bu öfkeli söylenti futbol tarihinin en ünlü faullerinden birine neden oldu. Goikoetxea Maradona’ya öylesine bir faul yapar ki sol bileğindeki aşık kemiği kırılır ve yan bağları kopar. Hakem faul bile vermez. Televizyon görüntülerinden 18 maç ceza alır. Ancak tahkim cezasını altı maça düşürür. Maçtan sonra Clemente oyuncusunun müdahalesini sakatlama amaçlı yapmadığını söylediği halde Goikoetxea faul yaptığı sol kramponunu bir cam muhafaza içinde evinin en gösterişli yerine koyar.

***

Sezon bitmeden bir maç daha vardı. Atletic Bilbao ile Barça’nın çekişmesi bitmek bilmiyor, Clemente ve Menotti’nin saha dışında ektikleri bir kez daha ürününü veriyordu.. İki takım bu kez Copa del Rey finali için karşı karşıya geleceklerdi. Maça gelirken yolda ölen bir Barcelona taraftarı için yapılan saygı duruşunda Atletik taraftarları Barnebeu’daki sessizliği bozarak ıslıklı protesto yaptılar. Maç oynanırken sahaya yabancı madde attılar. Schuster sahaya atılanları tribünlere iade etti. Oyun süresince her iki tarafta birbirlerine sayısız kasti faul yaptılar.

Atletic Bilbao maçta öne geçti, Barcelona oyunu çevirmek için çaresizce mücadele etti ama sonucu değiştiremedi. Maçın bitimiyle Atletic kenar yönetimi zaferi kutlamak için sahaya fırlarken Maradona kendini kaybetti. Sahada çömelmiş vaziyette duran ve o gün oynamayan Bilbao’nun yedek oyuncusu Mİguel Angel Sola’ya diziyle vurarak bayılmasına neden olur Maradona. Böylece futbol tarihinin belki de en utanç verici meydan kavgası başlamış oldu. İki takım oyuncuları tekme tokat birbirlerine girerken o an sahada bulunan herkes, polisler ve gazeteciler bile bu kavganın içindedirler. Kral II. Juan Carlos, Dani’ye kupayı verirken sahadaki dalaşma hala sürüyordu.

Haberin Devamı

***

Maradona’nın ilk menajeri kendisinden iki yaş büyük olan Cyterszpiler’di. Çocuk felci geçirdiği için aksayarak yürürdü ve spordan uzak dururdu. Ancak üniversitede ekonomi okuduğu için ve hesap kitap bilmeyen, her geçen gün biraz daha şımarıp dağınık yaşayan Maradona’nın arkasını topladığı için Diego’nun güvenini kazanmasını bilmişti.

Futbolu seven biriydi. Kendinden on yaş büyük ağabeyi Juan Eduardo Maradona’nın ilk göz ağrısı Argantinos’da futbol oynarken Cyterszpiler’de takımın maskotu olmuştu. Ne var ki Juan Eduardo henüz 21 yaşındayken hayalarına yediği bir tekme yüzünden iç kanama geçirip hayatını kaybetmişti. 1970’li yıllara gelindiğinde bile Arjantin futbolundaki acımasızlık devam ediyordu.

***

Markus Merk’i çoğunuz bilirsiniz. Birkaç sene öncesine kadar yayıncı kuruluşun hakem yorumcusuydu. Markus Merk Kaiserslauteren’de bir diş hekimidir. Lionel Messi ilk milli maçını Macaristan’a karşı oynadı. Bu bir hazırlık maçıydı ve Messi 11’de değildi. Arjantin teknik direktörü Jose Pekerman Messi’yi altmış beşinci dakikada Lisandro Lopez’in yerine aldı. Top ayağına ikinci kez geldiğinde kendine özgü ani dönüşünü yapıp rakibinden kurtulmaya çalışırken Messi kolunu sertçe savurdu.

Haberin Devamı

Kuşkusuz amacı rakibinden kurtulmaktı ve Messi henüz rakibine dirsek atarak faul yapamayacak kadar gençti. Sadece rakibi Vanczak’ı kontrol edebilmeyi düşünmüştü. Kolu rakibinin göğsüne gelince Macar oyuncu kendini yere atıp suratını tutmaya başladı. Hakem Markus Merk Messi’ye kırmızı kart gösterdi. İlk milli maçında sadece kırk dört saniye sahada kalabilmişti Lionel Messi. Markus Merk sanırım iki sezon her hafta Almanya’dan gelip ligimizde oynanan maçlardaki hakemleri yorumladı.