Arama

Popüler aramalar

Sovyet Rusya ile ikinci milli maç

Abone OlGoogle News

Türk milli takımının Moskova’da 3-0 kaybettiği maç Sovyet Rusya’da zafer olarak algılanırken Türkiye rövanş karşılaşması için hemen düğmeye basar. 1924 yılının Aralık ayında Rusya resmen Türkiye’ye davet edilir. Yazışmalar sonucunda maçın yeri ve tarihi belirlenir. Karşılaşma 15 Mayıs 1925’de Ankara’da yapılacaktır. İlk maçı Çarlık Rusya döneminde bile görülmemiş bir skorla kazanan Sovyetler ikinci maça verdikleri önemin bir göstergesi olarak erkenden gazete yorumlarına başladılar. Türkiye’yi yendikleri halde top tekniği yüksek oyunculara sahip olduğu için çekinceleri vardır. Türkiye için ise Selim Sırrı Tarcan’ın, yeni cumhuriyet ile birlikte ortaya atılan “gürbüz gençler yetiştirme” politikasının anlam bulması için maç önemli görülüyordu.

Haberin Devamı

Sovyet Rusya milli takımı Harkov ve Odesa’da dört hazırlık maçı yaptıktan sonra 8 Mayıs 1925’de İtalyan gemisi Vittoria ile İstanbul’a doğru yola çıkar. Sovyet heyetini, limanda Türk Futbol Federasyonu Başkanı Zeki Bey, hükümet temsilcileri, ülkenin spor kulüpleri temsilcileri ve kalabalık bir vatandaş grubu karşılar. Trenle Ankara’ya hareket eden konuk ekip için trenin durduğu her durakta karşılama töreni düzenlenir, İstiklal Marşı ve Enternasyonal Marşı çalınır.

Haberin Devamı

İstanbul’u gördükten sonra Ankara’nın küçük yapısı Sovyet Rusya futbolcularını şaşırtır. Sovyet takımı ilk maçını Ankara ve İzmir karmasına karşı oynayıp 6-1 kazanır. İstanbul karmasıyla oynadığı iki maçın ilki 2-2 ikincisi ise 3-0 Sovyet takımının galibiyeti ile biter. Resmi değer taşımayan bu karşılaşmaların birinde P.T. Artemyev, eliyle bir gol atar, Türk hakem bunu görmez, golü verir. Ancak Artemyev durumu hakeme anlatır ve gol geçersiz sayılır. Artemyev’in davranışı statta büyük bir coşkuyla karşılanır. Bir başka maçta ise karşılaşmanın bitiş düdüğü ile istenmeyen bir olay yaşanır. Eski Beyaz Ordu(Çarlık Rusya’sı Ordusu) mensubu sahaya inip maçın Rus hakemi İvan İvanoviç Savostyanov’a tükürme girişiminde bulunur. Üniformalı bir Türk subayı Rus hakeme arka çıkıp, saldırganı yakalayıp kısa bir sorgudan sonra tokatlayarak uzaklaştırmıştır.

İki ülke arasındaki planlı esas maç ise 15 Mayıs’ta 45 derece sıcaklıkta Ankara’nın İstiklal Stadı’nda gerçekleşir. Tahta tribünlerde kapasitesinin çok üzerinde olan 5 bin taraftar vardır. Ankara’daki her altı kişiden biri maçtadır. Başbakan İsmet(İnönü) Paşa, Bakanlar Kurulu’nun hemen hemen bütün üyeleri ve Sovyet Rusya’nın Ankara Büyükelçisi Surits’de maçı izleyenler arasındadır. Mustafa Kemal(Atatürk) de stadın yakınındaki bir binadan maçı izlemektedir. Moskova’da olduğu gibi nu maçı da uluslararası hakem diplomasına sahip Türk Hakem Komitesi Başkanı Hamdi Emin(Çap) Bey yönetecektir.

Karşılaşmanın 3. dakikasında Türkiye Sabih ile öne geçer. Ancak 81. dakikada Fedor Selin’in 85.dakikada ise Butusov’un golleri ile Sovyet Rusya maçı 2-1 kazanır. Maçın yıldızı Sovyet kaleci Sokolov olur. Türk taraftarlar kurtarışları nedeniyle Sokolov’a “Şeytan” lakabını takarlar. Türkiye’nin atakları yoğunlaştığı anlarda Rusların sürekli kalecilerine geri pası vererek oyunu soğutma taktiği ilk kez bu maçta uygulanmıştır. Rusların dört maçta attığı 13 golün altısının sahibi Butusov Türk basınından büyük övgüler alır.

Haberin Devamı

1925’in 15 Mayıs’ında oynanan bu maça bir başka olay damgasını vurur. Mihail Butusov’a “ölümcül sağ ayak” lakabı takılır. Ankara’daki maçın son dakikaları 1-1 devam ederken Butusov’un 12 metreden çektiği sert şut kaleci Hikmet’in karnına gelir. Hikmet bir süre yerde kıvrandıktan sonra sağlıkçıların müdahalesi sonucu kendine gelir.

Sovyet milli takımı maçtan sonra Odesa’ya gelir. Bu şehrin yerel karması ile bir maç yaparlar. Ancak Butusov, sakat olduğu için oynamak istemez. Butusov’un oynamayacak olması seyircilerde hayal kırıklığı yaratır. Odesalı yetkililer Butusov’un oynaması için baskı yaparlar. “Gökyüzünün Kralı” lakaplı milli futbolcu Fedor Selin baskılardan kurtulmak için şaka ile karışık Butusov’un bir şutla Türk kaleciyi öldürdüğünü söyler. Bu hikaye Odesa’dan bütün Sovyet Rusya’ya yayılır. Butusov’un sağ ayakla şut çekmesi yasaklanır. Sahalara döndüğünde sağ ayağıyla şut çekince futbolseverler tarafından “Sovyet yasalarını dinlemeyen kahraman” olarak saygı duyulur. 1920’li ve 1930’lu yıllarda çocuklar, sokakta birbirlerine Butusov’un sağ ayağında şut çekmesini yasaklayan bir siyah bandın olduğunu ve bir kalecinin hayatına son verdiği için büyük vicdan azabı çektiğini anlatmışlardır. (15 Mayıs 1925’de oynanan maçın kadrosu 6 Fenerbahçeli, 4 Galatasaraylı oyuncudan oluşurken kalede Muhafızgücü’nden Hamit vardır.)

Haberin Devamı