Terim Galatasaray'ın kimyasıyla oynuyor…

Futbol, tribünde profesör ile en alt kültürden insanları nasıl eşitliyorsa, sahada da, şampiyonluğa oynayanla küme düşme potasındaki takımı da aynı şekilde eşitliyor. Sonuçta belki Galatasaray şampiyon olacak, Erzurumspor ise bir sezon önce geldiği yere dönecek. Ancak futbolun eşitlemeci ve demokratik yapısı hiçbir zaman değişmeyecek. İçinde bulunulan koşulları iyi değerlendiren takımlar en güçlülere karşı direnebilir. Erzurumspor, Galatasaray’a karşı elinde bulunan iklim ve saha koşullarından kaynaklanan avantajlarına gönülden mücadeleyi de ekleyince puan almayı başardı.
Haberin Devamı ›
Ne var ki, bunda Fatih Terim’in “ben yaptım oldu” mantığı da yardım etti ev sahibine. İnsanın kendine güvenmesi iyidir, hoştur da, futbol söz konusu olduğunda elindeki kadroyu iyi değerlendirmeyince özgüven yıkımlara bile neden olabiliyor. Uzun zamandır Galatasaray’da olmayan dolayısıyla Erzurum gibi konuk takımlar için iklimsel anlamda sorunlar yaratabilecek bir doğa koşullarında stoper Semih’ten sağ bek yaratmaya kalkmak her şeyi ters yüz edebiliyor.
Haberin Devamı ›
Galatasaray’ın en önemli silahlarından biri sağ taraf kanat varyasyonlarıdır. Bunu hem Mariano hem de Linnes çok başarılı bir şekilde uygularken ve Linnes oynayabilecek durumdayken stoperden sağ bek yaratmanın futbol mantığı içerisinde yeri yoktur. Ayrıca geçen hafta bir son dakika kaza golüyle zor kazanan Galatasaray’da genel bir düşüş de söz konusudur.
Ayrıca Galatasaray santrforsuz çok daha iyi oynuyordu, Devre arasında aldığı iki santrforun takıma çok da anlamlı bir katkısı yok. Geçen hafta boş kaleye bir gol atarak Galatasaray’ın kötü oyununun üstünü örten Yunan santrfor Mitroglou, Erzurumspor karşısında da beraberlik golünün pasını vermesine karşın beklentileri karşılayamadı. Sonradan oyuna giren Diagne ise Galatasaray’ın yapısına uymayacağını kanıtlarcasına oynadı. Haftanın özeti şudur: sanki herkes Başakşehir’in şampiyon olmasına katkı yapmak için uğraşıyor…