Arama

Popüler aramalar

Terim'in en değerli şampiyonluğu hangisi?

Haberin Devamı

Şampiyonluğa ulaşmak için ligin son maçı olan Göztepe karşılaşmasının bitiminden sonra Fatih Terim basın toplantısı yaptı. Bu toplantı her maçtan sonra yapılan, medya mensupları aracılığı ile topluma bilgi verme amaçlı zorunlu bir uygulamadır. Konuşmasında, en değerli şampiyonluk olarak nitelediği bu yılki başarının elbette ki çok dikkat çekici yönleri vardı. Fatih Terim’in ilk kez sezon ortasında Galatasaray’da görev alması, takımı kendinin kurmaması, ligin ortasında yönetim değişikliğinin yaşanması ve yine lig devam ederken seçim çalışmalarının olması, takımın ekonomik bakımdan zora düşmesi, sezon ortasında futbolcuların paralarını alamadığı söylentisinin medyada yer bulması…

Bütün bu değişkenlere karşın Fatih Terim’in kazandığı yedi şampiyonluğun içinde en önemlisi 1996-97 sezonunda yaşadığı ilk şampiyonluğudur. Öncelikle şu konu hiçbir zaman akıldan çıkartılmamalı. Fenerbahçe, Galatasaray, Beşiktaş, Real Madrid, Barcelona, River Plate, Glasgw Rancers, ya da daha başka geleneksel rakiplerine maç yitiren takımlarda fırtına kopar. Fatih Terim’in başında bulunduğu Galatasaray, Ali Sami Yen’de Fenerbahçe’ye 4-0 yenildi. 1996-97 sezonunda yaşanan bu yenilgiden sonra Galatasaray, ilk yarıyı rakibinin dokuz puan gerisinde tamamladı.

Çok uzaklara gitmeye gerek yok. Önümüzdeki sezon Fatih Terim’in başında bulunduğu Galatasaray, Fenerbahçe karşısında böyle bir yenilgi alıp benzer puan farkıyla geride kalırsa Fatih Hoca’yı orada hiçbir güç tutamaz. Adının Fatih Terim unvanının “İmparator” olmasına hiç kimse bakmaz, yedi şampiyonluğu da anında unuturlar. Bu bağlamda en derli şampiyonluk ilk şampiyonluktu.

Neden mi? O günleri çok iyi anımsıyorum. Fatih Terim’in görevine son verilecekti. Terim’in yerine gelecek isimlerle de konuşulmuştu. Ancak Faruk Süren başkanlığındaki Galatasaray’ın ekonomik durumu öylesine bozuktu ki, hoca adaylarının parasal talepleri çok fazla gelmiş, Süren, Fatih Hoca ile devam etmek zorunda kalmıştı. O zorunluluk sonucunda Galatasaray dokuz puan geriden gelip şampiyon olmuştu. Bu şampiyonluk salt Fatih Terim’in teknik adamlıktaki yazgısını değiştirmemiş aynı zamanda takıma Avrupa Şampiyonluğu’nun yolunu da açmıştı.

Fatih Terim’in başında bulunduğu Galatasaray dokuz puan geriye düştüğünde, o günlerde yazdığım Yeni Yüzyıl gazetesinde şöyle bir değerlendirme yapmıştım: “Galatasaray genç kadrosuyla gelişen bir takım. Herkes gerilerken onlar ilerleyecekler. Dokuz puanın kapatılması hiç de zor değil”. Bu yorumun, Ahmet Çakır’ın “O Bir İmparator” adlı kitabında kayda geçirilmiştir. En zor başlangıç en değerli sürecin de ilk adımı olmuştu. Bu nedenle 1996-97 sezonunda kazanılan şampiyonluk salt Fatih Terim’in değil Galatasaray’ın da en değerli şampiyonluğu olsa gerek…

Yazarın Diğer Yazıları
Tümü