Aykut'un Alex dersi

Haberin Devamı ›
Aykut Kocaman hafta içinde noktayı koydu ve Alex konusuna açıklık getirdi...
“Alex bana rahatsızlık değil, güç verir” dedi.
..Ve böylece Brezilyalı hakkında ‘oynar-oynamaz’ diye ahkâm kesenlere iyi bir ders verdi.
Ancak, Alex gibi Türkiye standartlarının çok üstünde bir futbolcunun ‘gol veya goller’ attıktan sonra daha da coştuğu, pozisyon kovaladığı sıralarda oyundan alınmasını hiç anlayamıyorum.
Bana göre bu klasta bir futbolcu “Beni alın” işareti vermeden oyundan çıkarılmamalı, 90 dakikayı tamamlamasına izin verilmelidir.
Haa... Sakatlanır endişesi ile saha dışına alınıyorsa, bu çok yanlış... Çünkü Alex sahada kolay kolay sakatlanmayacak kadar akıllı bir adamdır.
“Yoruluyor, ondan çıkarılıyor” düşüncesine de asla katılmıyorum...
Hiç, Alex gibi büyük futbolcuların oyun bitmeden sahayı terk ettiği sırada suratlarına baktınız mı?
Yıllarca Fenerbahçe’de Alex gibi muhteşem gollere imza atan Aykut hocanın bunu herkesten daha iyi bilmesi lazım...
Cüneyt Çakır ‘ES’ geçti
Cüneyt Çakır’ın hakemliğine lafımız yok...
Şu anda içte ve dışta gururumuz...
Dileğimiz bu yolda yürümesi...
Ancak...
Çakır geçtiğimiz pazar günü en ufak bir dokunuşta kendisini yere atanlara...
Çimlerde debelenenlere...
Kıvrananlara...
Sanki bir yeri kırılmış gibi bağıranlara...
Daha sonra da hakemlere “Niye kart göstermiyorsun?” diye itiraz edenlere büyük ders olacak bir olayı atladı.
Nobre’ye sarı kart gösterirken, hemen yanında biten “Hocam o bana faul yapmadı” uyarısını ciddiye almadı...
Oysa, Neill’i dinlese, kararından vazgeçse, bu olay hakemleri aldatmaya yönelik hareket yapanları biraz olsun utandırırdı diye düşündüm...
Bana göre derbinin, ne derbisi ‘can suyu’, ‘maçın en dikkat çeken ders alınacak tek olayı’ buydu.
Niye Adnan Polat?
Galatasaray takımının patronu kim?
Hagi..
Sınırsız yetkili.. Kendisine karışan yok...
Zaten karışan olsa Cim Bom şimdi daha farklı konumda olurdu.
Soruyorum:
Rijkaard ‘başarısız’ diye gönderildikten sonra Hagi’ye ‘kurtarıcı’ diye sarılmak doğru muydu?
Değildi...
Daha önce de yazdım; Hagi’nin futbolculuğuna kimse laf söyleyemez...
Ama, gerçek olan birşey var, o da Galatasaray elbisesi Hagi’ye bol geldi...
Maçtan sonraki konuşmasından bir alıntı sunacağım:
“Bu durumda az konuşmak en iyisi. 24 saat içinde her şeyi değiştirmemiz gerekiyor.
Teknik olarak maça hata ile başladılar. Gol pozisyonlarımız oldu.
Ancak maalesef atamıyoruz...”
İlginçtir;
Ali Turan’ı niçin oynattı diye Hagi’ye yüklenenler, Misimovic’i saf dışı etmesine hiç ses çıkarmıyorlar...
Galatasaray’ın elindeki kadro ile puan cetvelindeki yeri bu değildir... Kötü yönetim yüzünden bu duruma düşmüştür...
Bu sezonu bırakalım...
Ama yeni sezon için bir revizyon olacaksa, yepyeni bir Galatasaray yaratılacaksa; o ekibin patronunun Hagi değil bir başkası olması gerekmektedir.
İşin garip tarafı, maçlara takımı hazırlayan Hagi...
Kadroyu sahaya süren Hagi...
Taktiği veren yine Hagi...
İstifası istenen Polat ve arkadaşları...
Bu işte bir gariplik yok mu?
Mış-muş
* Servet, “Çıkarken şaşırmadım, sadece tabelayı göremedim” demiş...
- Haklı, Beşiktaş o gün herkesi nakavt etti.
* Beşiktaş maçı öncesi Hagi, “Beşiktaş’ı hep yendim” demiş...
- Geçmişe mazi derler.