Fener'in maçlarını neden izlemiyorsunuz?

“Evet, Sow transferi öncesinde garanti aldık. Oynadığımız 13 maçı izledik ve bu maçlardan garanti aldık..Biz şike yapmadık.”
Haberin Devamı ›
Bir hatırlatma yapmak istiyorum; 28 Aralık 2011’de bu sutunlarda,”Aydınlar’a bir önerim var“ başlığı altında şöyle bir istekte bulunmuştum: “Fener’in maçlarını masaya yatırın. En az 5’er kişi olmak şartı ile o maçları yazanları, eleştiri yapanları, teknik direktörleri, hakemleri, gözlemcileri davet edin. Kendiniz de o maçları kurmaylarınızla izleyin. Onların görüşlerini alın...”
Aldıran olmadı..
Niye, şimdiye kadar bu yola gidilmedi anlamış değilim. Oysa “Etik Kurul“ bunu deneseydi ortaya çıkan tablo inanın çok başka olacaktı. Başkanından yöneticisine, teknik direktöründen sahada ter döken futbolcusuna kadar tüm Fenerbahçeliler, “şampiyonluğumuz alın terimizin eseri“ diye aylardır bağırıyor kulak veren yok.
Soruyorum: O maçları yöneten hakemler.. Federasyona rapor veren gözlemciler.. Seyirciler.. Yazarlar.. Bizler hepimiz uyuduk mu?
Federasyonun, Etik Kurul’un bir karara varmadan bu yolu denemeleri bana göre şart. Çünkü zaman azalıyor.
Haberin Devamı ›
G.Saray yönetimi geçen yılı unutma..
Galatasaray’da futbol takımında değil (zaten Fatih Terim işin başındaysa olmaz) yönetimde gergin günler yaşanıyor..
Yazılanlara çizilenlere göre Ünal Aysal’ın da bilgisi ve desteği ile Gaziantep’te düzenlenen barış yemeği hiç ilgi görmemiş.
Ali Dürüst, Abdürrahim Albayrak, Celal Gürcan Halil Usta’da.. Refik Arkan, Sedat Doğan, Emir Sarıgül, Aka Gündüz Özdemir İmam Çağdaş’da yemek yemişler.
“Ne var bunda” diyeceksiniz ama kazın ayağı öyle değil.
Birlik ve beraberliği kanıtlamak için özel uçak kiralanmış. Ayrıca Sedat Doğan ile Emir Sarıgül, yöneticileri arayarak yemeğe davet etmişler. Bir kısmı yurt dışında bulunduğundan, bir kısmı misafirleri olduğunu ileri sürerek bu davete icabet etmemiş. Aysal bu duruma çok sinirlenmiş..
Şimdi, geçen yılı bir hatırlayın, Galatasaray takımının durumunu göz önüne getirin.
Bir de bu yıla bakın. Takım lider.. Şampiyonluğun en kuvvetli adayı. Ama yöneticilerde fikir ayrılığı dorukta. Eğer, bu huzursuzluk teknik heyete ve futbolculara sıçrarsa Galatasaray’da onarılamayacak yaralar açar.
Yok artık
M.Ali Aydınlar, TFF’den istifa etti ya.. Dedikodu kazanı kaynamaya başladı.
Güya, ”istifa et, Fener’lilerin gözünde kahraman ol” denmiş. Fenerbahçe camiasından bazı etkili isimler de ”Mayis ayındaki genel kurulda seni Fener’e başkan yapalım“ demişler.
Birincisi “Nasıl başkan yapacaklar” çok merak ediyorum.
İkincisi “kim bu etkili isimler?”, açıklamazlarsa çatlayacağım.
Üçüncüsü bunu yazanlar çizenlere: Bu kulübe sayısız tesisler kazandıran, taraftarların taparcasına sevdiği bir başkanı, Aziz Yıldırım var. Unuttunuz galiba.
Aday çıkaranlara hatırlatılır.
Başkanlık konusunda bir inci de Fenerbahçeli iş adamı Hamdi Akın’dan.
Hamdi Akın, aylık iş ve ekonomi dergisi İnfomag‘e isim de vererek “Kulüpleri artık Ersin Özince ya da Akın Öngör gibi deneyimli CEO’lar yönetmeli.. Hatta eski siyasetçiler de sürece dahil olmalı.. Siyaseti bıraktığında Başbakan Erdoğan’a Fenerbahçe Başkanlığı yakışmaz mı? Ben, çok yakışacağını düşünüyorum“ demiş.
Haberin Devamı ›
Yakışır yakışmasına da durup dururken Başbakan’dan neden bahsetmek ihtiyacını duymuş çözemedim.
“Çok uzun yıllar bir kulübü yönetmek doğru değil. Aziz Yıldırım’ın başkanlığı daha önce bırakması gerek” diyen Hamdi Akın, bu kulüpte bir zamanlar yönetici idi. Akıl vermek kolay. Fener’in şu zor günlerinde kendisi ne yaptı ben de çok merak ediyorum..
Keşke kalkmasaydı
Derbilerde rakip takım taraftarlarına getirilen deplasman yasağına çıldırmıştım..
“Neden gelmesinler? Böyle anlaşma olur mu“ diyenlerin başında ben geliyordum.
Ancak Fenerbahçe-Beşiktaş maçında çıkan olaylara bakınca “keşke yasak kalkmasaydı” dedim.
11 metrobüs ağır hasarlı.. 55 sefer aksamış. Maliyeti, Belediye Başkanı Kadir Topbaş’ın açıkladığına göre 485 bin lira. Hepsi tamir edilecek, dolayısı ile hizmet aksayacak.
Ya Fenerbahçe stadı? 184 koltuğun dışında tuvaletler, bataryalar, camlar, masalar dümdüz.
Herkesin sorduğu soru şu; Kapıda üst-baş aranıyor.. Bozuk para.. Çakmak.. Su şişesine izin yok..
Peki bu meşaleler içeri nasıl girdi?
Bunun adı resmen vahşet.
Cesarete bakın.. Stadyumda kameralar çalışıyor. Adamların umurunda bile değil. Yakıyorlar, yıkıyorlar. Ağıza alınmayacak galiz küfürler.
Yakıp yıkanlara soruyorum: Arkadaş sizde hiç vicdan yok mu? Şu yakıp yıktıklarınızın hepsi milli servet. Gece eve gittiğiniz zaman hiç mi pişmanlık duymuyorsunuz?
Son sözüm şu; “Kameralarda olaylara neden olanlar bulununca lütfen bunlara ömür boyu maç cezası verilsin.”