Arama

Popüler aramalar

İyi oyuna puan vermiyorlar ki

Abone OlGoogle News
Haberin Devamı

Sonra, Fener her maçta göze hoş gelecek futbol oynayacak veya kazanacak diye bir kural mı var? Dikkat ediniz. Emenike’nin müthiş deparı, Sow’un üç puan getiren akıllı vuruşu Fenerli futbolcuların “sonuna kadar savaş. Son darbeyi indir” anlayışının bir sonucudur. Bu, Fener’in asla yenilmeye tahammülünün olmadığının da bir kanıtıdır. Gerçeği ‘es’ geçerek “Diarra golü atsaydı“ diyerek galibiyeti ‘şans’ faktörüne bağlamak son derecede yanlış. Neden ilk yarıda Fenerbahçe’nin kaçırdıklarından söz edilmez de Diarra‘nın beceriksizliği ön planda tutulur, anlamak mümkün değil. Ersun Yanal “şans dediğin dört defa gülmez“ diyor. Doğru olan da budur zaten. Fener bugün liderlik koltuğunda oturuyor.
6 deplasman maçından 5’ini kazanmış ve bakın hâlâ neler konuşuluyor:

Yanal düşüşe geçer mi?

4 maçta son dakika golleri olmasa, Fener bugün 8 puan geride olacaktı.
Ben de diyorum ki; Forma rekabetinin yaşandığı Fenerbahçe’de her kim olursa olsun, formda olursa oynayacağını biliyor.
O gün ilk 11’de olmazsa artık hocasına tavır almanın kendisine zarar getireceğini bilenler topluluğu haline gelen Fener’de ve Yanal’da düşüş olmaz.

Derbiyi kim mi kazanır?

Soranlara cevabım hep şöyle oldu: “Beraberlik bile olmaz. Fener, Beşiktaş’ı sollar.” Biraz değil, çok iddialı oldu değil mi? Beni bu şekilde konuşturan Emenike Webo-Sow ve Kuyt gibi ustaların performansları ve attıkları puan getirici goller. Bu dördünün toplam gol sayısı, 15 Süper Lig takımını geçiyor. Ayrıca futbolcuların Beşiktaş’ı yendikleri takdirde şampiyonluk yolunda keskin bir virajı aşacaklarının inancını taşımaları. Beşiktaş da derbi maçı öncesi Konya galibiyeti ile kendine geldi ama deplasmada Fener’i geçmenin çok zor olduğu da bir gerçek. Bu unutulmamalı. Biliç, bu derbiyi bir fırsat olarak görüyor. Kazanırsa 7 olan puan farkı 4’e inecek. Yani yarıştan kopmayacak. Bu nedenle iyi bir maç seyredeceğimizi sanıyorum. Olaysız, bol gollü bir derbi dileği ile.

Ne zamanı Mancini?

Mancini “Ben, sihirbaz değilim“ diyor. Sonra da “futbolcuları tanımak, kulübü tanımak için belli bir zamana ihtiyacım var” şeklinde bir konuşma yapıyor.
Bu arada duran toplarla ilgili yaptığı açıklamayı da ilginç bulduğum için yazıyorum: “Kimin ne yapacağı ile ilgili her şey açık. Sahada da çocuklar yok, profesyonel oyuncular var. O yüzden Drogba topu almıştır, kullanmıştır.
Selçuk aynı şekilde topun başına geçmiştir, kullanmıştır.”
Sizleri bilmem ama, Mancini’nin bu konuşmasına çok şaşırdım. Hiçbir teknik direktör bugüne kadar 6 penaltıyı gole çeviren Selçuk’un dışında kimseye penaltı attırmaz bu biiir.. Hele hele, iki penaltıyı dışarı atan Drogba’ya topu eline aldığı anda saha kenarından derhal müdahale eder bu ikii.. Mancini, “Sahada çocuklar yok, profesyonel oyuncular var“ diyor. Unuttu galiba kendisi de saha dışında en büyük profesyonel bu üüüç.. İtalya’da ve İngiltere’de çalıştırdığı takımlarda aynı uygulamayı hiç yapıyor muydu bu dörrrt... Benden söylemesi aynı şekilde devam ederse saha içinde büyük kaos olur bu da beeeşşş..

Yıldırım Demirören’e öneri

Seyircisiz maçın ne tadı, ne de tuzu var.. Ve buna kimse bir çare bulamıyor. Kadınlar-çocuklar tribünlere alınıyor. Yasaklı olan eşler dışarıda çoluk çocuğu eve götürmek için stat kapısında nöbette. Oysa çeşitli alternatifler var. İşte bunlardan birkaçı;
Stadın içi dışı kameralarla donatıldı. Allahaşkına ne işe yarıyor bana söyler misiniz. Öksüreni görüyor. Olay çıkaranları tespit et, maç yasağını onlara ver.
Hiçbir günahı olmayan rakip takım taraftarlarının kontenjan neyse maçı izlemesini sağla.
Seyirciyi stada al, toplam geliri ceza olarak o kulüpten tahsil et.
Olaylara neden olan seyircilerin tuttuğu takımın puanını sil.
Yani, işin kolayına kaçmayın.
Küfür edenle etmeyeni aynı teraziye koymayın. Bir de deplasman yasağını kaldırmanın yollarını gündeme alın lütfen.