Arama

Popüler aramalar

Sahi neden hep Fener!

Abone OlGoogle News
Haberin Devamı

Anlayana aşkolsun. Fener sadece futbolda değil basketbol, voleybol ve tüm branşlarda başarıdan başarıya koşuyor. Basketbolde Avrupa’nın devlerini dize getiriyor. Euroleague’de lider. Bunların ön planda tutulması gerekirken bakın konuşulanlara:

Yargıtay cezayı onaylarsa seçim olur mu, kim başkan seçilir?

UEFA‘dan ceza gelirse ne olacak?


Bir papatya falı açmadıkları kaldı..
Yahu geldi geleceği kadar. Aziz Yıldırım 1 yıl Metris’te yattı. Fener 2 yıl daha Avrupa’ya çıkamayacak. Hiç “İnşallah artık ceza gelmez” diyene rastlamadım. Varsa yoksa Fener ve dolayısıyla Aziz Yıldırım. Olağanüstü kongre öncesi, yönetimi ile futbolcusu, basketbolcusu, voleybolcusu ve tüm branşlardaki sporcularla çekilen “Aile” fotoğrafına bir bakın. Sporcuların birbirlerine nasıl kenetlendiğini görün. Oradan çıkan anlam şudur:
Fener yıkılmaz bir kaledir.. Bu böyle biline..

Bakalım Cavcav ne diyecek?

Kulüpler Birliği Başkanı İlhan Cavcav, “Aziz Yıldırım toplantıya gelmezse Fenerbahçe’yi ihraç edeceğiz” diyor. Oysa kendisi başkan seçilirken ne Aziz Yıldırım, ne Ünal Aysal ve de Beşiktaş Başkanı Fikret Orman vardı. -Yanlışım varsa düzeltirim- Fenerbahçe karar almış Kulüpler Birliği toplantısına başkan yerine vekili Abdullah Kiğılı veya bir yönetici katılacakmış. Bakalım, Cavcav buna ne diyecek?

Sportif direktör iyi de

Fatih Terim’in teknik direktörlük yaptığı iki yıl içinde -öncesi de var- Florya diye bir konu hiç gündeme geldi mi? Ben hatırlamıyorum. Mancini’yi Galatasaray’a getirdikleri zaman yeri göğü inletenler şu sırada “sportif direktör” peşine düştüler. Benim bildiğim, sportif direktör, teknik direktörden önce alınır. O da yönetimle birlikte hem hocayı seçer hem de transferleri yapar. Galatasaraylı yöneticiler tam tersini yapıyor.
Göreve gelecek kişi teknik direktörlüğe özenirse.
Kendini, Mancini’nin üstünde görürse.
Mancini’nin haberi olmadan yönetimle daha çok diyaloğa girerse.
İşte o zaman Ünal Aysal ve arkadaşları çok zor durumda kalır. Deniyor ki, göreve gelecek kişinin Galatasaray’ı çok iyi tanıması şartmış. Futbol kökenli olması lazımmış. Futbolcuların saygı duyacağı bir isim birinci planda tutulacakmış.
O zaman adama sormazlar mı: “Bu nitelikleri fazlası ile taşıyan Fatih Terim ile niye yolları ayırdınız?“ diye.

5+2’ye taktılar..

Futbol Federasyonu, Fatih Terim ile 5+2 yıllık sözleşme yaptı diye eleştiriliyor. Federasyon başarısız olursa, görevden alınırsa o zaman Fatih’in parasını kim ödeyecekmiş. Başkanlığa başkası gelirse Terim’le çalışmak istemezse o zaman ne olacakmış.
Dikkat edin hep “caklı-cuklu“ konuşmalar oluyor. Yıllık 3,5 milyon Euro’nun dışında alacağı primler bile masaya yatırılıyor. Mübarekler hepsi “hesap uzmanı“. Oldu olacak faiz hesabı da yapın bari. Bu ülkede
90 yılda milli takımda 57 hoca görev yapmış. Yani 1.6 yılda bir değişiklik olmuş. Her başarısızlık hocaya yüklenmiş. Yabancı hocaya milyon Euro’lar saçılırken, iş yerliye gelince herkes ahkam kesiyor. Beyler, Fatih Terim’i hepiniz tanıyorsunuz. Kariyerini biliyorsunuz. Başarıları ortada. Parayı pulu bırakın nasıl bir takım yaratacak ona bakın. Ben, Fatih hocanın Türk Milli Takımı’na gönül verenlerin yüzünü güldüreceğine inanıyorum. Bırakın rahat çalışsın. Onu da darıltmayın.