Yıldırım bilmecesi

Haberin Devamı ›
Kimle konuşsam aynı şeyleri soruyor:
- Aziz bey olağanüstü kongre kararını niye aldı?
- Çekilecek mi?
- Yeniden aday olacak mı?
- Yoksa 26 Ekim’de çoğunluk olmazsa 2 Kasım’daki kongrede bir güç gösterisi mi sergilenecek?
Ceza ağır. Kabul. Ya suçlama? İşte bu yüzden olağanüstü kongrede, bu olay gündeme damgasını vuracaktır. Başkanın adaylık konusundaki sessizliği de eleştiri konusu. Deniyor ki; ”Artık ya tamam, ya devam“ demesi şart oldu. Aziz Yıldırım’ın bugüne kadar net bir tavır ortaya koymaması ”nabız yokluyor” şeklinde yorumlanıyor. Aday olacağını açıklayan Sadettin Saran haricinde, tam altı isim daha var. Nihat Özdemir, Ferit Şahenk, Mehmet Ali Aydınlar, Ali Koç, Hulusi Belgü.
Kulislerde konuşulanlar
- Aziz Yıldırım aday olmayacak, Vefa Küçük’ü işaret edecek. Vefa bey de Yargıtay kararına kadar başkanlık koltuğuna oturacak. Eğer Yargıtay’dan olumlu karar çıkarsa, bu defa sadece başkanlık seçimine gidilecek, Aziz Yıldırım yine başa geçecek. Saygın bir Fenerbahçeli olan Vefa Küçük böyle bir oluşumun içinde olur mu? Bana göre asla olmaz.
- M.Ali Aydınlar‘ın en büyük idealinin Fenerbahçe başkanlığı olduğunu bilmeyen yok. O da şu anda beklemede. Bu arada Aydınlar ile Sadettin Saran’ı bir araya getirme çalışması yapıldığı şeklinde dedikodular da var. Onlar da Mehmet Ali Aydınlar’ı Başkan, Sadettin Saran’ı da asbaşkan olarak görmek arzusunda imişler.
- “Nihat abi” formülü. Bu düşüncede olanlar çok ama, Nihat Özdemir’in yoğun iş hayatı nedeniyle başkanlığa pek sıcak bakmadığı konuşuluyor. Ayrıca, Aziz Yıldırım, ”ben aday değilim“ demeden Özdemir, böyle bir işe asla girmez deniliyor.
- Ali Koç “ben adayım“ derse ”kongreden zaferle çıkar” diyenler de çoğunlukta. Ağzı olan herkes konuşuyor, birtakım tahminler yapıyor. Fakat, başkan “varım arkadaş“ diye bir çıkış yaparsa kongrede karşısına kimsenin aday olarak çıkacağına inanmıyorum. Bundan da adım gibi eminim. Olay bu şekilde gerçekleşirse Fenerbahçe için iyi mi, yoksa kötü mü olur bunu zaman gösterecek. Şu ana kadar “iyi olur” diyene de rastlamadım.
Ersun hoca haklı ama
Bonservisinde “17 milyon Euro’ya serbest kalır” maddesi bulunan Sow konusunda Ersun Yanal haklı olabilir. Çalışmıyor diye kadroya almaz. Tweet attı diye kendisine kızabilir. Bu, onun kendi tasarrufudur. Ancak, Sow gibi klas futbolcuları oynatmamakla ceza kestiğini sanıyorsa ve de kararında ısrar ederse zararı Fenerbahçe görür. Tıpkı geçen yıl Alex olayında olduğu gibi. Cristian Baroni “Türkiye cennet gibi, burada mutluyum“ diye tribünde. Serdal Kesimal, ”Fener’den ayrılmam“ dedi A2 takımı ile çalışıyor. Semih bildiğiniz gibi. Bir yerle anlaşamadı. O da A2’lerle antrenman yapıyor. Bereket Krasiç gitti. Bu saydıklarımızın en iyisi 23 yaşındaki Stoch da PAOK’a kiraya verildi, orada harikalar yaratıyor. Merak ediyorum “keşke gitmeseydi” diyen var mı? Bu arada genç Salih de kenarda. Bunlar hep baş ağrıtıcı olaylar. Geçtiğimiz sezon 19 gol atan, Webo ile birlikte Fener’i sırtlayan Sow ve kenarda bekleyenleri biran önce oynar hale getirmek onun görevidir. Şampiyonlar Ligi’nden elendikten sonra “sağlık olsun UEFA’da varız” dendiği sırada CAS’dan gelen felaket haberi ile sarsılan Fenerbahçe’nin tek hedefi Süper Lig şampiyonluğudur. Şu anda Fenerbahçe, Avrupa’da zorlu maçları olan Galatasaray’a oranla avantajlı hale gelmiştir. Daha ligin başındayız. Kendisini “tartışılmazlar“ listesine koyan Ersun hocanın bu olayları biran önce çözmesi gerekmektedir. Aksi halde başı çok ağrır..