Arama

Popüler aramalar

Yüzler gülüyor

Abone OlGoogle News
Haberin Devamı

-Artık, Van Persie sahadan çıkarken yerine giren Fernandao ile “ÇAK” yapıyorsa.
-Aynı Van Persie oyundan alınınca Pereira’nın elini sıkıyorsa.
-Ve Van Persie, Fernandao gol atınca ayağa fırlayıp alkışlıyorsa.
-Artık, Gökhan olmayınca Şener O’nu aratmıyorsa.
-O Şener bir enfes gol atıp, ikinci golün de asistini yapıyorsa.
-Artık, Caner yoksa Hasan Ali yerini dolduruyorsa.
-Artık, Alper, Nani’nin yerinde harikalar yaratıyorsa.
-Artık, Alves’in yerine alınan Kadlec de O’nun kadar verimli oluyorsa.
İşte o zaman söylenecek tek söz var:
Bu Fener zor yenilir arkadaş...

Pereira'yı unutmayın

Deniyor ki:
Beşiktaş maçı ile birlikte Fener’de gözle görünür bir değişiklik var.
Ve, bu değişimi Başkan Aziz Yıldırım’ın ipleri eline aldığı şeklinde yorumlayanlar var.
Fenerbahçe, kimsenin aklından geçirmediği farklı bir sonuç aldı ya.
Ve bazılarının da her şeye mutlaka bir “kulp” takma takıntısı var ya.
Onlara göre;
Lokomotiv Moskova maçı öncesi Aziz Yıldırım kampa gelmiş, bir konuşma yapmış. Arkasından Akhisar’a takımla birlikte gitmiş.
Sanki gitmese Fener olduğu yerde sayacak.
Bırakın artık bu saçma sapan görüşleri. Kendinize saklayın. Fener’in silkinişini sadece Başkan’a bağlamayın!
Tabii gidecek. Onları motive edecek. Gerekirse coşturacak şeyler söyleyecek.
Fener şampiyonluk için rekor Euro’lar harcamış. Beklenti büyük; Üç kulvarda da başarı bekleniyor. İzin verin dikkatlerini de çeksin.
Fener’deki yükselişi sadece Başkan’a bağlayanlara da bir çift sözüm var;
‘Elbette, etkisi oldu. Ancak, Pereira’yı unutmayın. Başarıları sadece Başkan’ın varlığına bağlamak son derecede yanlış’
NOT: Ha gayret. Bir de “Başkan taktik verdi” deyin olsun bitsin!

Takıntı yaptın diyenlere

Van Persie’yi eleştiriyorum diye bana serzenişte bulunuyorlar.
“Taktın adama” diyorlar.
Asla...
Sadece “Dokunulmazlığı mı var?” diye takıldım o kadar.
Bakınız Akhisar maçında bir frikik attı, dağlara taşlara.
Volkan’ın golünde alan boşalttı o kadar.
Başka ne yaptı?
Hiç.
Büyük futbolcu olduğunu inkar eden var mı?
Yok.
Biz Robin van Persie’den, Fener’de destan yazmasını istiyoruz.
Gollerde imzasının bulunmasını arzuluyoruz.
Şunu aklınızdan hiç çıkarmayınız.
Biz eleştirilerimizi yıkıcı olmak için değil, yapıcı olmak için yapıyoruz.

Seyirci neden kaçıyor?

Bakınız;
Tribünlerdeki seyirci azlığını sadece Passolig uygulamasına bağlamayın.
Futbol seyircilerinden büyük bir bölümü şimdi ne yapıyor biliyor musunuz?
Oturuyor televizon başına La Liga’da Messi’nin, Ronaldo’nun gollerini izliyor.
Arda’ya “İnşallah gol atar” diye dua ediyor...
İngiltere liginde Mesut Özil’i ekranda görünce “Keşke bizim ligde oynasaydı” diye iç geçiriyor.
Tottenham’da Kane, M.United’ta Rooney, Almanya’da Bayern’de Müller, Lewandowski’yi hayranlıkla seyrediyor.
Hatta İtalya’da 39’luk Totti’yi görünce “Bizde olsa şimdi köşesinde oturuyordu” diye yorum yapıyor.
Yense de yenilse de tribünlerde şarkılar söyleniyor. Rakip seyirciler yan yana oturuyor kavga etmiyorlar. Birlikte şarkı söylüyorlar.
Küfür yok. Hakem hataları yok denilecek kadar az. En ufak bir dokunuşta kendini yere atıp kıvranan, sonra da bir şey olmamış gibi oyuna devam edene pek rastlanmıyor.
Birbirleri ile paslaşmaları, atılan goller bile farklı!
Bir de bize bakın. Maçlar o güzelim gıcır gıcır 45 binlik, 25 binlik statlarda 3-5 bin kişiye oynanıyor. Küfür gırla. Hakem hataları bazen maçların önüne geçiyor. Çirkinlikler diz boyu. 200-300 kişi küfür ediyor onlarla birlikte küfür etmeyenler de tribün kapama cezasından nasiplerini alıyor. Bu haksızlık değil de nedir? Her işin, ceza yolu ile hallolacağını sananlar aynı uygulamayı tekrar tekrar yapıyor.
İşte bu yüzden seyirci de statlardan yavaş yavaş uzaklaşıyor.
Bir yerde yanlış var ama nerde?