Gülelim mi ağlanacak halimize?

Haberin Devamı ›
Ortadoğu ve Balkanların hatta dünyanın en hızlı teknik direktör kovucusu İlhan Cavcav, yine yapacağını yaptı. Dünyaya da haber oldu. Ne mutlu ona!
Cavcav 37 yıldır Gençlerbirliği’nin başkanı.
Çok değil birkaç sene öncesine kadar “Gençlerbirliği’ni ekonomisi en sağlam kulüp yaptı” diye övülen adam, artık sadece teknik direktör kovmasıyla anılan/dalga geçilen birine dönüştü. Ne acı! Hayatta da böyle. Tam zamanında köşeye çekilmeyi bilmek gerekiyor.
Oysa başkan nedir? Kulübün sahibi dahi olsa sorumlu olduğu taraftarı yok mudur? Bu kadar hoca hatalıysa, 1 maçta hatta 1 saatte kovulmayı hak ediyorlarsa onları seçen başkanın hiç mi suçu yoktur? Bu kadar hocanın gönderilmesi, başkanın seçme muhakemesinin artık bittiğinin en açık göstergesi değil midir?
Yöneticileri geçtim, Gençlerbirliği’nin o çok sevdiğimiz taraftarı neden ses çıkarmıyor bu gidişe? Başkanları, şımarık zengin çocuklarının oyuncaklarından sıkılıp yenisine saldırması gibi, kulübü kendisine oyuncak yaptı. Onlar ne yapıyor?
Ya teknik direktörler?
Birbirleriyle dayanışmak yerine rekabet eden, kulüp çalıştırmak için arkadaşının kuyusunu kazan, “hamili kart yakınımdır” şeklinde kulislerin içinde kendine kulüp arayan antrenörlerin hiç mi suçu yok bu düzende? Daha Vural’ın gönderildiğini duydukları anda haber göndermişlerdir, Gençlerbirliği’nin 6. teknik direktörü olmak için.
Deli bir kralın kovduğu arkadaşlarının yerine, saraya kapak atmak isteyen Ortaçağ ressamları gibiler.
Koşun belki Cavcav’ın portresini tamamlamak size nasip olur.
Akılda deli sorular
Bildiğiniz üzere Yılmaz Vural sezon başından beri takım çalıştırmak istiyor, ama tercih edilmiyordu. Bu yüzden de çok dertliydi. Çünkü kendisi uzun erimli plan yapan takımların değil, sezon sonuna doğru kümede kalmak isteyenlerin tercihi oluyor. Ama illa ki bir alıcısı çıkıyor.
Vural Gençlerbirliği’nin başına geçmeden önce, yurtdışından bir bahis şirketi “Yılmaz Vural bu sezon takım çalıştırır mı” diye bahis açmış. Evet: 3.60, Hayır: 1.20.
5 gün de olsa Gençlerbirliği’nin teknik direktörlüğünü yapan Vural transfer istemiş, başkan bu isteği reddetmiş. İpler kopmuş. Acaba sözleşme öncesi, bu en önemli konuyu konuşmamışlar mı? Yoksa, Yılmaz Vural takımın başına geçmek için hiçbir şart öne sürmemiş mi? Ya da İlhan Cavcav, Vural kabul etsin diye her şarta evet demiş de sonradan mı vazgeçmiş? Bilinmez...
Ama bilinen bir gerçek var, “Yılmaz Vural takım çalıştırır” diyenler iyi para kazanmış.
Geçmiş olsun çArşı, mutlu yıllar herkese
çArşı hakkında açılan dava komedi gibiydi, ama “ne olacağı belli olmaz” diye güldürmüyordu. Olması gereken oldu ve “Darbe yapmaya gücümüz olsa Beşiktaş’ı şampiyon yapardık” diyen güzel insanlar beraat etti sonunda. Gözümüz aydın!
Herkesin eşit ve özgür olduğu bir dünya dileğiyle, mutlu yıllar. Bu sene, o sene!